İşemek ve "işeme yapmak"...
Her fiilin sonuna “gerçekleştirme” kalıbını yapıştıranlar acaba günlük hayatlarında hiç durmadan yalan söyleyip bol bol palavra sıktıkları için mi her cümleye içerisinde “gerçek” sözünün geçtiği bir kelime sıkıştırma ihtiyacı hissediyorlar dersiniz?
Geçen hafta Türkçe’nin düşürüldüğü perişan vaziyetten bahsedip merâmımızı ifade edemez hâle geldiğimizi anlatmış, kırık-dökük ifadelerle yazılmış gazete haberlerinden örnekler vermiş ve fiillerin sonuna yardımcı fiil ilâvesinden medet umarak dili perişan etmemizi bugüne bırakmıştım...
Önce “yapmak” illetinden bahsedeyim...
Neredeyse bütün fiillerin kıçına “yapmak” sözünü takmak son zamanların modasıdır! Girmiyoruz, “giriş yapıyoruz”; çıkmıyoruz, “çıkış yapıyoruz”. “Okumak” çoktan bitti, “okuma yapılıyor”; kimse kimseyle buluşmuyor, görüşmüyor, “görüşme yapıyor” ve bu öyle bir illet ki, fiil zengini Türkçe’yi fiil fukarası yapıp yardımcı fiile muhtaç ediyor.
“Gerçekleştirme” derdi de öyle...