Mesele yazılıp söylenenler değil, fetva müessesesidir
ÖNCEKİ gün Nurettin Yıldız'ın "asansör fetvası"ndan bahsettim, "Fetvalar, gelen sorulara dinî kurallar doğrultusunda verilen cevaplardır" dedim, bir soru üzerine verilen asansör fetvasındaki "halvet" ifadesinin dinî bir...
ÖNCEKİ gün Nurettin Yıldız'ın "asansör fetvası"ndan bahsettim, "Fetvalar, gelen sorulara dinî kurallar doğrultusunda verilen cevaplardır" dedim, bir soru üzerine verilen asansör fetvasındaki "halvet" ifadesinin dinî bir kavram olduğunu söyledim ve "Fetvadaki hükmü beğenip beğenmemek yahut benimseyip benimsemek size ait bir meseledir" diye yazdım. Gazetedeki oda komşum, arkadaşım ve dostum Fatih Altaylı dün köşesinde Nurettin Yıldız'ın uyku, yatak ve yorgandan bahsettiği bir başka açıklamasını gündeme getirip bana, "Battaniyeden tahrik oluyor musun Murat?" diye sordu. Her meseleyi abartıp tıklama vasıtası yapmaya ziyadesi ile meraklı internet medyası durur mu? Hepsine gün doğdu ve Fatih'in yazısını hemen "Altaylı'dan sert cevap", "Bardakçı'yı fena susturdu", "Vurdu", "Kırdı", "Oturttu" gibisinden slogan başlıklarla naklettiler.