Neden?
Türkiye "irtica" paranoyasından seneler boyunca çok çekti ve çok zarar gördü... Arşivlerimiz, özellikle tek parti zamanında Kur'an okumayı öğrettikleri, mensup oldukları tarikatin âyinine katıldıkları, hattâ kanaatlerini üstü kapalı şekilde de olsa ifade ettikleri gerekçesi ile tutuklanan, mahkemeye çıkartılıp mahkûm edilen çok sayıda vatandaşın yaşadığı ıztırabı gösteren belgelerle doludur.
Hattâ abartılar bu kadarla da kalmamış, memleketin millî marşını kaleme almış olan millî şairi bile emniyet tarafından “İrtica-906” diye kodlanmış, kitabı yani “Safahat” imha edilmiştir!
Aradan seneler geçti ve bazı yumuşamalara rağmen 2000’lerin başına kadar esasta pek bir değişiklik olmadı. Üniversiteler “türban” denen başörtüsü yüzünden gayyâ kuyusuna döndü, okullarını dereceye girerek bitiren genç kızlara başlarını örttükleri gerekçesi ile diplomaları verilmedi! Subaylar ordudan ihraç edildiler, irtica memleketin terörden önce gelen tehlikesi olarak gösterildi, dinî sembolleri kullandıkları gerekçesi ile siyasî partiler kapatıldı.
Bu tatsızlıkların örnekleri çoktur…
Devlet geçmişte aslında sadece dindar kesime değil, kendisi ile aynı görüşte olmayan her cenaha, sağcısına, solcusuna, milliyetçisine, komünistine, hattâ başka dinlerin mensuplarına bile tepesi attığında eline sopayı alıp girişmiştir ve arşivlerde yapılacak araştırmalar devletin bu ceberut geleneğinin dünya kadar örneğini ortaya koyar…