Zübeyde Hanım’a iftiralarla dolu sahte belgedeki emsalsiz hatâlar
Zübeyde Hanım hakkında ortaya atılan iftiraların kaynağı Rıza Nur’un palavraları doğrultusunda 1988’de uydurulmuş sahte bir belgeye dayanır. İşte bu düzmece belgedeki hatâlar silsilesi ve gözlerden...
Zübeyde Hanım hakkında ortaya atılan iftiraların kaynağı Rıza Nur’un palavraları doğrultusunda 1988’de uydurulmuş sahte bir belgeye dayanır. İşte bu düzmece belgedeki hatâlar silsilesi ve gözlerden kaçan önemli bir ayrıntı: Hasan Akar’ın Atatürk’e ardarda hakaretler yağdırdığı sırada arkasındaki duvarda bulunan panoda ne yazdığına dikkat ettiniz mi? “Esmâ-i Hüsnâ”, yani Allah’ın 99 güzel ismi! Adam, esmâ-i hüsnânın önüne geçip iftiralar yağdırmaktan çekinmiyordu!
Şimdilerde pek bir moda olan ve milletin tepkisini nihayet çeken “alternatif tarih” denen iş “yalan”, “palavra” ve “desteksiz atma” demektir; yeri geldiğinde de küfür ile hakaretten beslenir!
Eleştirilerini belge ve bilgi ile yapamayanlar “alternatif tarihçi” havalarına bürünüp işi hakarete ve iftiraya götürürler. Son günlerde Atatürk, Zübeyde Hanım ve Afet İnan ile ilgili gevelemeler de işte bu kişilerin ve bu zihniyetin ürünüdür.
Ve, gözlerden kaçan önemli bir nokta: Hasan Akar, Atatürk hakkında o mâlûm edepsiz lâfları ettiği sırada arkasındaki duvarda asılı duran pano bilmem dikkatinizi çekti mi?
Panoda “Esmâ-i Hüsnâ”, yani “Allah’ın 99 güzel ismi” yazılı idi! Ama ortada akıl almaz bir umursamazlık vardı; adam Allah’ın isimlerinin önünde Mustafa Kemal’e hakaretler yağdırıyor, böylelikle annesine zina isnadında bulunmaktan, yani İslâmiyet’in büyük suç kabul ettiği bir cürmü işlemekten hiç korkmuyordu!