Cumhuriyet neye eşittir?
İnternette epey rağbet gören eski bir yazımı “kim vurdu ya” gitmesin diye, apar topar son kitabıma almıştım. Kitaba ismini verdiğim o yazıyı yani “Ne Güzel Cahildik”i merak ederseniz internette...
İnternette epey rağbet gören eski bir yazımı “kim vurdu ya” gitmesin diye, apar topar son kitabıma almıştım.
Kitaba ismini verdiğim o yazıyı yani “Ne Güzel Cahildik”i merak ederseniz internette arayıp kolayca bulabilirsiniz.
Orada şartlar gereği içinde bulunduğumuz izole hayatların huzurunu anlatmaya çalışmıştım.
Elbette cehalet tavsiye edilemez.
Fakat cehaleti inandığımız ve iddiacısı olduğumuz konularda ve bilgilerde kendi elimizle ruhumuza yerleştirdiğimizde yanlışa saplanmış ve yanlışı sahiplenmiş oluyoruz.
Hakkını vererek bir cumhuriyet ve demokrasi tanımı yapmamak hem lügat manasıyla ve hem dünyadaki örnekleriyle cumhuriyetin, demokrasinin, hürriyetin ve insan haklarının ne olduğunu ve ne olması gerektiğini düşünmemek… Bu kavramların hakikatine beynimizi ve vicdanımızı kapamak bizi birleştirmiyor ve hayatımızı kolaylaştırmıyor.
Cumhuriyet eğer kendi kendimizi yönetmek ise neden 1950’ye kadar bunu yapamadık? Atatürk’ün sağlığında ve sonrasında 27 yıl boyunca bu millet kendi kendini mi yönetti?
Bu sorular kavga sebebi oluyor Türkiye’de…
Halbuki doğruya ulaşmak isteyenin haklı soruları olarak kabul edilmeli.
“Biz işin demokrasi, eşitlik, milletin iradesi kısmını es geçiyoruz, bizim için önemli olan ideolojik fikrimize yakın olana sahip çıkmaktır” diyorsak, kavgaya devam edebiliriz.
Büyükçekmece Belediyesi Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığı afişlerde bir slogan formülü geliştirmiş:
Cumhuriyet=Fazilettir
Cumhuriyet=Özgürlüktür
Cumhuriyet=Bilimdir