Hepimiz kardeş miyiz?
Prof.Dr.Ekrem Buğra Ekinci “Musul Nasıl Elden Çıktı?” makalesinde “8. asırdan beri Türkmenlerin ekseriyette olduğu Kerkük de Musul’a bağlıdır.” diyor. Kerkük deyince akla gelen...
Prof.Dr.Ekrem Buğra Ekinci “Musul Nasıl Elden Çıktı?” makalesinde “8. asırdan beri Türkmenlerin ekseriyette olduğu Kerkük de Musul’a bağlıdır.” diyor.
Kerkük deyince akla gelen Türk’tür.
Fakat bugün Kerkük’te Türkler çoğunluk değildir.
Hazmetmesi zor.
Referandumun yapılıp yapılmamasından daha önemli olan, bizim neredeyse yüzyıldır Kerkük’te gerçekleşen zulme, demografik operasyona seyirci kalışımızdır.
Kerkük Türkmenlerinin başına gelmedik facia kalmadı. Kimin ne yapmak istediği her seferinde belliydi.
Kem-küm etmekten öteye geçemedik.
Şunun altını çizmeliyiz ki, Sultan Abdülhamid Han’a ait olan Musul Kerkük petrolleri gasp edilmiştir ve daha düne kadar Türkiye’nin yardımına muhtaç Barzani’nin bugünkü zenginliği gerçekte bize aittir.
Biz Kerkük’teki Türkmenlerin hakkını sorarsak, o da Türkiye’deki Kürtlerin hakkını sorarmış.
Siyaset ve özellikle dış siyaset akılla ve sabırla yürümelidir fakat bu “hadsizlik” de gösteriyor ki, Barzani belki şeklen bir devlet kurabilir ve başına geçebilir ama bu asla gerçek bir devlet olmayacaktır. Ve böyle giderse devlet başkanı olmamasına rağmen bugüne kadar Türkiye’nin gösterdiği alicenaplığı da bir daha göremeyecektir.
Namusuyla “hak” arayanların, “hak”kı teslim etmeyi de bilmesi gerekir.
Hayal ettiği devlete sadece İsrail’in büyük bir hevesle hiç düşünmeden onay vermesi Barzani için yeteri kadar aşağılayıcı bir durumdur.
Öfkemi bu cümlelerle dindirmeye çalıştıktan sonra şunu da ifade etmeliyim ki, ne kadar bağlayıcılığı olursa olsun Lozan dahil, bize yutturulan ve dayatılan anlaşmalar ve bu anlaşmaların gerekleri bir vatandaş olarak umurumda değil.
Amerika hangi anlaşmaya uygun olarak Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de?
Veya terör babası İsrail hangi uluslararası anlaşmalara ve ikazlara uyuyor?