Temas ve mesafe
Fransa’nın dünyaca ünlü gazetesi Le Monde’un (Dünya) kurucusu Hubert Beuve-Méry’nin bir sözü vardır gazetecilikle ilgili. Meslek büyüklerimizden duyarak yetiştiğimiz o cümle şöyledir:...
Fransa’nın dünyaca ünlü gazetesi Le Monde’un (Dünya) kurucusu Hubert Beuve-Méry’nin bir sözü vardır gazetecilikle ilgili. Meslek büyüklerimizden duyarak yetiştiğimiz o cümle şöyledir: “Gazetecilik, temas ve mesafe mesleğidir.” O kadar doğru ki… Biz gazeteciler herkesle temas edebiliriz, ederiz. Hatta, etmek zorundayızdır.
‘Haber’ için şarttır temas. Gazeteci siyasetçiyle de temas hâlindedir, sporcuyla da. Sanatçıyla da teması vardır, sivil toplum gönüllüsüyle de. Diplomatla da temas içindedir, askerle de, istihbaratçıyla da, iş insanıyla da, sıradan vatandaşla da, dolandırıcıyla da…
Hatta yeri gelir, teröristle bile. Temas yoksa, haber de yoktur çünkü. Asıl mesele ikinci noktada. Yani ‘mesafe’ kavramında.
Mesafe sözcüğü önemli zira hem yakınlığı ifade edebilir, hem uzaklığı. ‘Mesafe’ ile kast edilen ‘denge’dir, sınırını bilmektir. ‘Ne haberi kaçıracak kadar uzak, ne haberden kaçacak kadar yakın’ olmaktır işin esası.
GAZETECİLİK
Gazeteci de insandır ve her insan gibi bazen ‘mesafe’yi korumakta zorlanabilir. Ama bu bir kere olur ve ‘hata’dır.