Gitme dur ne olursun!
“Bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlatıyoruz!” dedi… Aynı konuşmada; “Mühendislik öğrensin diye Batı’ya gönderdiğimiz gençler ülke için zehirli...
“Bilim insanlarımızın yurda dönüş seferberliğini başlatıyoruz!” dedi… Aynı konuşmada; “Mühendislik öğrensin diye Batı’ya gönderdiğimiz gençler ülke için zehirli halde geri dönmüştür” diye şikayet etti! Dönsünler mi? Dönmesinler mi? Bilemedim şimdi!
Meclis eski Başkanı Kahraman; “Artık dünyaya beyin ihraç ediyoruz” diye övünüyordu. Ülke, giden beyinlerin yerine saman ithal ederek boşluğu dolduruyordu. Gayet mutluydu. Birden ne oldu?
Ülkeye ithal edilmesi gereken tek şey ihraç ediliyor. Yazık, bunu güzel bir şey sanıyor! Dışarıya kaptırdığı nitelikli insan sayısı ile övünüyor.
★★★
Okumuşa değer verilmeyince ihraç fazlası ile idare ediyoruz. İnsanlar bu ülkeden vazgeçmezdi lakin ülke onlardan vazgeçti. Doldurdular bedeviyi kaçacak hale getirdiler milleti… Fırsatını bulan gitti.
“Bunların bilet paralarını verip göndermek lazım. Çünkü bunlar ülkemize yük” demişti. Yetmedi; “Eğitim için Batı’ya gidenler ajan oluyor!” diye de ekledi. Kara vermek lazım… Kim dönüyor? Kim kalıyor? O zaman bu neyin seferberliği?