Türkiye’de yapılamayan sportif direktörlük meselesi!
Sportif direktörlük kavramını ne zaman denesek hevesimiz kursağımızda kalıyor! Alman futbolunun devi Bayern Münih'in Robert Schwann ile 1964'te başlattığı sportif direktörlük kurumunun ilk adımlarının ülkemize gelmesi ise 2000'li yılların başında ancak dillendirilebildi.
'Şov' transferleri ile öne çıkma peşindeki yönetici topluluğunun elbette ki güç paylaşma konusunda şüpheleri vardı ve ilk sportif direktörler de 'başkanın adamı' olarak doğdu. Yönetim kurullarında futbol şube sorumlularının 'Sportif direktör' olarak çalıştığı bir ortamda bu konudaki en cesur adım dönemin F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dan geldi ve Türk futbolunun efsane isimlerinden Aykut Kocaman sportif direktör olarak 2009-10 sezonunda göreve geldi. "Daum'un yerinde gözüm yok" diyen Kocaman, Alman teknik adamın ayrılmasının ardından göreve gelince sportif direktörlük kavramı da Türkiye'de 'gölge teknik direktör' olarak isimlendirildi. Sonrasında F.Bahçe, Terraneo'yu göreve getirdi. O da davullu zurna ile gelip sessiz sedasız gitti. Fiyaskolarıyla tabii ki!