94 Kuşağı: Fethullahçılar orduda nasıl yükseldi?

Adımız aynı: Murat Yetkin. 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimine kadar tuğgeneral rütbesiyle Sarıkamış’taki 9’uncu Komando Tugayının komutanıydı. Darbe girişiminin bastırılmasından sonra...

Adımız aynı: Murat Yetkin. 15 Temmuz 2016 askeri darbe girişimine kadar tuğgeneral rütbesiyle Sarıkamış’taki 9’uncu Komando Tugayının komutanıydı.

Darbe girişiminin bastırılmasından sonra “Fethullahçı Terör Örgütü-FETÖ” adına darbeye katılmak suçlamasıyla 3 defa ömür boyu hapis istemiyle yargılanıyor. İsmi darbecilerin AK Parti hükümetini devirip Meclis’i kapatmaları durumda kurulacak yeni yönetimde Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı olarak geçiyordu, kalkışma sonrası bulunup iddianamelerde yerini alan belgelerde.

Onu hayal meyal hatırlıyorum. Yıllar önce Harp Akademilerindeki bir toplantıyı izlemek için gittiğimde yanlışlıkla onun subaylar arasındaki yerini bana vermişlerdi, yanlışlığı anlayınca yer kartlarımızı değişmiştik; ben gazeteciler bölümündeki yerime geçmiştim.

İşin dikkat çekici yanı, Tuğgeneral Yetkin’in daha önceki rütbelerindeyken yıllarca eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un özel karargâhında çalışmış olması. Malum, 2010 yılında emekli olması ardından 2012 Ocak ayında Başbuğ’u AK Parti hükümetini devirmeye çalışmak suçlamasıyla tutuklayıp, sonra ömür boyu hapse mahkûm eden hâkimlerin bir kısmı şimdi FETÖ’cülük suçlamasıyla yargılanıyor, bir kısmı da aranıyor.

Tuğgeneral Murat Yetkin’in halen darbecilikten yargılanıyor olması bir rastlantı değil.

Aslına bakarsanız 15 Temmuz sonrası orduyla ilişkisi kesilen, tutuklanan, yargılanan yüksek rütbeli subaylar arasında kurmay albay, tuğgeneral, tuğamiral yoğunluğu dikkat çekecek yoğunlukta.

Hatta darbeye ön ayak olan “Yurtta Sulh Konseyinin” 38 üyesinden 28’i kurmay albay, tuğgeneral, tuğamiral rütbelerinde, 6’sı da kurmay albaylığa bir adım kala kurmay yarbay rütbesinde.

Bu subayların yaş ve kıdemlerini geriye doğru işlettiğimizde gerçekten insanı rahatsız eden bir tablo ortaya çıkıyor: 15 Temmuz darbe girişimine nedeniyle yargılanan eski subayların çoğunun Harb Okulu mezuniyeti 1993, 1994, 1995 yıllarında; ama daha çok 1994.

O nedenle onlara “94’lüler” deniyor derin Ankara’da; biz de 94 kuşağı diyebiliriz.

68 kuşağı Türkiye’sinden, 94 Kuşağı Türkiye’sine bir dönüşüm bu aynı zamanda.

94 kuşağının, sivil liselerden Harp Okullarına giriş tarihleri de 1989-1991 arasına denk geliyor.

Askeri eğitimlerine Askeri liselerden başlayanlar içinse, giriş tarihleri 1984-1986 yıllarında başlayanlar çoğunlukta.

Bu dönem 12 Eylül 1980 askeri darbesi ardından yapılan ilk seçimler sonrası Turgut Özal’ın Anavatan Partisi hükümeti dönemi. Bu dönemde sivil otoritenin kurulmuş olması söz konusu değil ve zaten ülkenin ciddi bir kesimi hala sıkıyönetim altında. Ama yine de askeri okul sınavlarının çalındığı ve kopya iddiaları da ilk defa bu dönemde gazetelerde yer almaya başlamış.

94 kuşağının üsteğmen-yüzbaşı rütbelerine gelip, general-amiral olma hedefiyle kurmay subay olmak üzere Harp Akademileri sınavlarına girdikleri yıllar 2003, 2004, 2005 yılları olmuş.

Harp Akademilerinde okuyup kurmay subay olan 94 kuşağının generalliğe, amiralliğe terfileri ise 2014, 2015, 2016 yıllarına denk geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar