Altı ay içinde: Halk oylaması mı, erken seçim mi?

Türkiye'nin son 15-20 yılında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sandıktan söz ettiği ve sandığa gidilmemiş olan tek bir örnek gösteremezsiniz. Hatta 7 Haziran 2015 seçimlerinde daha sandığın dumanı tüterken...


Türkiye'nin son 15-20 yılında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin sandıktan söz ettiği ve sandığa gidilmemiş olan tek bir örnek gösteremezsiniz.

Hatta 7 Haziran 2015 seçimlerinde daha sandığın dumanı tüterken yaptığı çağrı, 1 Kasım seçimleriyle sonuçlanan gelişmelerin başlangıç noktası oldu.

Ve Bahçeli yeniden sandıktan söz etmeye başladı.

Üzerinden tam üç ay geçmişken, 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ardından ülkeye hâkim olan uzlaşma ve anlayış havası yeniden yerini siyasi kutuplaşmaya bırakmaya başladı.

Ve siyasi gerilimin konusu da 15 Temmuz öncesi ile aynı: Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın parlamenter sistem yerine güçlü başkanlık sistemine geçiş hedefi.

Cumhurbaşkanı dün Konya’da “Sorun şahsım değil” dedi, “Yönetim anlayışım”. Sonra işlerin sürüncemede kalmadan bir an önce bitirilmesinden yana olduğunu söyledi. Bu daha önce Meclis ve Yargının denetim rolünü hükümetin icra gücüne fren koyduğu yolundaki yakınmalarına da bir atıftı.

Sözlerin yankısı bir saat kadar sonra İzmir’den geldi. Başbakan Binali Yıldırım, Anayasayı değiştirmek için millete gidelim dedi.

Daha darbe soruşturmalarının dumanı tüterken başkanlık heyecanını alevlendiren Bahçeli’nin hafta içindeki “Getirin Meclis’e” sözleriydi.

Çünkü AK Parti 317 sandalyesiyle tek başına yetişemiyordu Anayasa değişikliğini halk oylamasına götürmek için gerekli 330 oya. Ama MHP destek olursa, iş değişirdi.

CHP ve HDP iki ayrı koldan MHP’yi AK Parti ile “gizlice” anlaşarak ülkeyi “diktatörlüğe” sürüklemeye çalışmakla suçladı.

MHP bunun üzerine Bahçeli’nin “öyle demediğini”, Erdoğan’ın istediği başkanlık modelini istemediğini, parlamenter demokrasinin güçlendirilmesinden yana olduklarını açıkladı.

Ama olan olmuş, cin şişeden çıkmıştı.

AK Partili Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop 2017 başında halk oylamasının mümkün olduğunu söyledi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ çıtayı biraz daha yükselterek, MHP kabul ederse Türkiye’nin başkanlık rejimine 2017 başlarında geçebileceğini söyledi.

AK Parti saflarında MHP’nin “biz öyle demedik sözleri” duyulmak bile istenmiyordu sanki; 2017 bahar aylarında kurulacak sandığa dikilmeye başlamıştı gözler.

Öte yandan Ankara siyaset kulislerinde başka bilgiler de var.

Örneğin CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun kapalı toplantılarda 2017 bahar aylarında seçime hazır olunması talimatı vermişti. HaberTürk’ten Muharrem Sarıkaya, duyumunu Nisan 2017 diye daha da kesinleştirdi.

Örneğin Yüksek Seçim Kurulu’nun oy pusulası bastığı haberleri var ama bir açıklama yapılmıyor; doğal olarak pusulaların halk oylaması için mi, yoksa erken seçim için mi olduğu konusunda da bilgi yok.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar