CHP'nin Anayasa ikilemi
Başbakan Binali Yıldırım 11 Kasım'da Trabzon'daki konuşmasında Anayasa'daki başkanlık yönünde değişiklikleri MHP ile "inşallah" yapacaklarını açıkladı. Bu açıklama bir gün önce...
Başbakan Binali Yıldırım 11 Kasım'da Trabzon'daki konuşmasında Anayasa'daki başkanlık yönünde değişiklikleri MHP ile "inşallah" yapacaklarını açıkladı.
Bu açıklama bir gün önce MHP lideri Devlet Bahçeli ile yaptığı ve iki ayrı taslak sunduğu görüşmenin ardından geldi.
Bahçeli de o görüşme ardından henüz nihai anlaşmaya varmadıklarını, ama görüşmenin olumlu geçtiğini söylemişti.
Başbakan diğer yandan CHP’ye çağrıda bulunmaya devam ediyor ve haftaya CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile görüşmek istediği mesajı veriyor.
Olan biten açık: AK Parti ve MHP, CHP’yi bir ikilemde bırakmak istiyor.
CHP’yi bırakmak istedikleri ikilem şu: CHP ya başkanlık merkezli anayasa çalışmalarına katılıp, niye katıldığının açıklamasını seçmen kitlesine yapmak zorunda kalacak, ya da dışında kalıp sürekli olarak “terörizmi desteklediği” ve benzeri ağır suçlamalara muhatap olup savunma pozisyonunda kalacak.
Ve şu sıralar CHP’nin, eş başkanları dâhil HDP milletvekillerinin tutuklanması hakkında soru sorması dahi, AK Parti ve MHP tarafından “teröre destek” suçlaması için yeterli olabiliyor; böyle bir dönem.
Nitekim Kılıçdaroğlu kızgınlık içinde hükümete “o zaman terör suçlamasıyla yargılayın beni” diye meydan okudu. Ve asıl IŞİD, PKK, FETÖ terörüne medyan verenin 14 yıldır iş başında olan AK Parti olduğunu söyledi.
İşte savunma pozisyonu budur. Muhtemelen başkanlığa geçiş fikrinin sahibi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından da desteklenen Yıldırım-Bahçeli çizgisinin kısmen başarılı olmaya başladığı, CHP’nin sinirlerini bozmaya, savunma yapmaya zorladığı şeklinde de yorumlanabilir.
Bu noktada CHP cephesine bakmakta yarar var.
Başbakan Yıldırım’ın son çağrısına CHP sözcüsü Selin Sayek Böke “Bu oyuna gelmeyeceğiz” yanıtını verdi.