Erdoğan zor yoldan öğrenirken faturayı Türk halkı ödüyor
Zor yoldan öğrenme dediysem, ekonominin gerçeklerini görmezden gelerek ekonomiyi yönetmenin zorluğundan söz ediyorum.
“Erdoğan konuştu, piyasa coştu” kıvamında İstanbul basını. Sebebi, Hükümetin önce 6, sonra 7 liranın altında tutabilmek için bir yıl gibi bir sürede devlet kasasından 100 milyar dolar harcadığı kurun 8,5 liradan 7,8’e “düşmesi”. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın değişik ne dediğini söyleyen yok. Sadece damadı Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanlığından gitmiş olmasını kutluyor galiba “piyasa”. Bu tür isim değişikliklerinden çok politika değişikliklerine önem veren büyük sermaye ise Merkez Bankası’nın başına getirilen Naci Ağbal’ın önemli isimleri arayıp bundan böyle daha çok “diyalog, şeffaflık ve öngörülebilirlik” sözü vermesine inanıyor; belki de bir umut inanmak istiyor. Ağbal’ın faiz konusunda 19 Kasım toplantısında “gerekenin yapılacağı” gibi şeffaflık ve öngörülebilirlikten hayli uzak bir “ilk demeç” vermiş olduğunu görmemeye çalışıyorlar. Erdoğan ise belki zor yoldan, deneme yanılma yoluyla öğreniyor ama yanılan da faturayı ödeyen de Türk halkı oluyor.