Gandi’nin rekorunu Kılıçdaroğlu mu kıracak?
İngilizlerin bütün engelleme gayretine karşın, beraberindeki 78 arkadaşıyla başladığı yolculukta günde yaklaşık 20 kilometre yürüyerek 6 Nisan’da, yürüyüşünün 24’üncü...
İngilizlerin bütün engelleme gayretine karşın, beraberindeki 78 arkadaşıyla başladığı yolculukta günde yaklaşık 20 kilometre yürüyerek 6 Nisan’da, yürüyüşünün 24’üncü gününde Okyanus kıyısındaki Dandi tuzlasına ulaştı. Bu yürüyüş sonunda tek yaptığı kendi toprağından bir avuç “vergilendirilmemiş” tuz almak oldu. O nedenle de “Tuz Yürüyüşü” adı verildi.
Bu şiddet içermeyen eylem, dünya siyasetinde “sivil itaatsizlik” denilen bir akımın da başlangıcı sayıldı ve 1947’de Hindistan’ın İngiliz İmparatorluğundan bağımsızlığını almasıyla sonuçlandı.
Kemal Kılıçdaroğlu 2010 yılında CHP genel başkanlığına seçildiğinde ona “Gandi” lakabını takanlar oldu. Bunun nedeni yalnızca Hintli lidere dış görünüş olarak benzetilmesi değil aynı zamanda mütevazı bir hayat sürmesi, bunu siyasete de yansıtmasıydı. Gerçi yüzde 21-22 düzeyinde devraldığı CHP’yi yüzde 25 düzeyine getirip orada tutmayı başardı ama orada kaldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan gibi, Türk siyasetinde nadir görülen güçte bir rakip karşısında yeterince etkin bir muhalefet hareketi ortaya koyamamakla suçlandı.
Bu durum 15 Haziran’a kadar böyle devam etti. O gün Kılıçdaroğlu, bir gün önce CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun 25 yıl hapse çarptırılıp cezaevine konmasını ve genel olarak mahkemelerin işleyişini protesto amacıyla yürümeye başladı.
Yürüyüşe Ankara Güvenpark’ta, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığına iki yüz metre kadar mesafede başladı. Kılıçdaroğlu’nun “Adalet” adını verdiği yürüyüşün istikameti ise Berberoğlu’nun konulduğu Maltepe cezaevinin bulunduğu İstanbul idi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tepkiyle yürüyüşün “15 Temmuz askeri darbe girişiminden farkı olmadığını” söyledi, hemen bitirilmesini istedi. Kılıçdaroğlu bu tepkiye “Kimseye zararımız yok, provokasyona gelmeyeceğiz” karşılığını verdi ve devam etti.