Gelecek seçim partiler değil, cepheler arasında olacak
Ahmet Davutoğlu liderliğindeki Gelecek Partisi (GP) kuruluş dilekçesini 12 Aralık itibarıyla İçişleri bakanlığına verdi. 13 Aralık’ta da tıpkı 2001’de AK Parti’nin yaptığı gibi, Ankara Bilkent Otel’de programını açıkladı.
Programda en dikkat çekici iki unsur, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi yerine “özgürlükçü bir Anayasa” yoluyla parlamenter demokrasinin güçlendirilmesi ve din işleriyle devlet işlerinin ayrılığına yapılan vurgu oldu; zor yoldan öğreniyoruz. (*) Ali Babacan liderliğinde bir başka partinin de ay sonuna dek yetişmese de 5 Ocak’ta kuruluşunu ilan edeceği bilgisi var.Her iki parti de AK Parti bünyesinden çıktı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaya dek önemsiz göstermeye çalıştığı bu gelişmeyi, son anketleri gördükten sonra ciddiye almaya başladığı anlaşılıyor. Son anketlerin önemli yönlerinden birisi, bu kopmaların da ötesinde AK Parti’nin yerel seçimlerde başlayan taban kaybının devam ettiği. Taban kaybı, Erdoğan’ın başka türlü Cumhurbaşkanı seçilmesinin mümkün olmadığı MHP’ye doğru; Devlet Bahçeli’nin stratejisi partisine oy kazandırırken, ortağı Erdoğan’ı giderek kendisine bağımlı hale getiriyor. AK Parti’nin Kürt seçmenlerinin, yine MHP ile ortaklığın etkisiyle giderek soğuması da ayrı bir unsur.
AK Partiden soğuyan ama HDP, CHP veya İYİ Parti’ye oy vermek istemeyen muhafazakâr/dindar Kürt seçmen için Davutoğlu ve Babacan gibi iki seçenek daha var artık siyaset sahnesinde.