Kıyılarımızda ABD-Rusya gerilimi
Evet, kendi derdimiz büyük. Ama kafamızı da deve kuşu gibi kuma gömdük, etrafı görmez olduk. Etrafımızda askeri yığınak giderek artıyor. Sadece Suriye’den bahsetmiyorum, hem Akdeniz’de, hem Karadeniz’de...
Evet, kendi derdimiz büyük.
Ama kafamızı da deve kuşu gibi kuma gömdük, etrafı görmez olduk.
Etrafımızda askeri yığınak giderek artıyor.
Sadece Suriye’den bahsetmiyorum, hem Akdeniz’de, hem Karadeniz’de artıyor.
Rusya Dışişleri Bakanlığı dün, yani 10 Haziran’da Karadeniz’e açılan Amerikan füze-atar savaş gemisi USS Porter’a karşı “tedbirler alacağı” uyarısında bulundu; tedbirlerin ne olduğunu söylemedi.
Porter destroyeri İstanbul Boğazı’nda Karadeniz’e 6 Haziran günü açılmıştı.
Aynı gün (Türkiye’nin da dâhil olduğu) NATO orduları Rusya’nın Batı komşusu Polonya’da Soğuk Savaşın sona ermesinden, yani 1992’den bu yana en büyük askeri tatbikata başlamıştı.
Rusya, bu hareketi kendisine karşı Ukrayna ve Suriye konusunda NATO’nun gözdağı vermesi olarak algılıyor, Polonya sınırına birlik sevk ediyor.
Moskova’daki açıklamadan bir gün önce de Amerika’dan bir askeri tırmanış haberi gelmişti.
Amerika, 6. Filo emrindeki USS Truman uçak gemisine ek olarak, USS Eisenhower gemisini de gönderip Haziran boyunca Akdeniz’de tutacağını açıkladı.
The Wall Street Journal’a konuşan bir yetkili, “Gözümüzün Rusların üzerinde olduğunu ve Truman’ın yaptığını göz önünde tutarak iki defa düşünmelerini istiyoruz” demiş.
Bahsettiği şey 3 Haziran günü Truman uçak gemisi ve beraberindeki füze-atar gemilerden Suriye’de Halep çevresindeki IŞİD hedeflerine yapılan hava akınları, hem füze, hem uçaklarla. ABD, şimdiye dek Suriye’deki IŞİD hedeflerini çoğunlukla İncirlik’ten kalkan jetlerle vuruyordu. (İncirlik deyince, yakında oraya Amerikan ve Alman uçaklarının yanı sıra Danimarka uçakları da geliyor.)
Buna karşın ertesi gün, yani 4 Haziran’da Suriye semalarında ilk defa gelişmiş deniz istihbarat uçağı Tu-124 görüldü; Rusya ABD’ye senin Akdeniz’deki faaliyetine artık daha yakından bakıyorum demek istiyordu. Uyduları hiç saymıyoruz zaten.