Obama bildiğini okuyor ama Erdoğan da…

Star gazetesi dün İngilizce "YPG is terrorist" manşetiyle çıktı. Habere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Eylül’de görüştüğü ABD Başkanı Obama’ya “Anladığı...

Star gazetesi dün İngilizce "YPG is terrorist" manşetiyle çıktı.

Habere göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 4 Eylül’de görüştüğü ABD Başkanı Obama’ya “Anladığı dilden” böyle İngilizce hitap etmiş, “YPG teröristtir” demişti.

Bu işin biraz hamaseti tabii…

Yoksa Erdoğan da biliyor Obama’nın YPG’nin ne olup olmadığını gayet iyi bildiğini.

Nereden mi biliyoruz. ABD Senatosunun Silahlı Hizmetler Komitesinde 28 Nisan 2016’da yapılan bir oturumdan.

Senatörler YPG’ye (2014’te Kobani’de başlayan) silah yardımına devam etmek isteyen Savunma Bakanı Ashton Carter’ı sorguya çekiyor. (Başkanlık sisteminin bu yönlerini de almak istiyor muyuz acaba?)

Senatör Lindsay Graham, Carter’a olabildiğince açık soruyor, Carter da açıkça yanıtlıyor: Evet, ABD yönetimi YPG’nin PYD’nin silahlı kolu ve PKK ile bağlantılı olduğunu biliyor. PKK’yı terörist saydığını da söylüyor Carter o ifadede.

Ve o oturumdan üç hafta kadar sonra, 18’i 19 Mayıs’a bağlayan gece Obama, Erdoğan’ı arayarak YPG’nin asıl gövdesini oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDF) koalisyonuna Münbiç’a alması için destek vereceğini söylüyor, Türkiye’nin engel olmamasını istiyordu.

Tıpkı bir yıl önce 2014’de Kobani’de yaptığı gibi.

Yani İngilizce değil, G20’nin yapıldığı ülkenin diliyle Çince de söylense Obama bildiğini okuyor, okuyacak.

Çünkü kendi hedefleri için ölmeye hazır bir grup elindeyken kendi askerini Suriye çöllerinde öldürtmek istemiyor, selefi Bush’un Irak’ta yaptığı gibi.

Obama bu amaçla PKK ile Makyavelist bir ilişki içinde, “amaç aracı meşru kılar” çizgisinde.

O nedenle Erdoğan YPG teröristtir dedikçe, o cevap bile vermeden “IŞİD’i temizleyelim, gerisi önemli değil” diyor.

Oysa Erdoğan için önemli. PYD/YPG’nin Türkiye-Suriye sınırı boyunca iki yönden kavuşup oluşturacağı bir koridorun hem Suriye’yi böleceğini, hem de PKK’nın dört parçalı Kürt devleti hedefinin ilk parçası olacağından endişe ediyor.

Bu nedenle çok daha önceden hazırlanmış bir planı 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ardından devreye aldı.

MİT ve CIA tarafından Türkiye’de eğitilmiş Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) milislerini öne alarak 26 Ağustos’ta Suriye’ye girdi, aynı gün Cerablus’u aldı.

Obama’nın Erdoğan’la buluştuğu 4 Eylül günü ise IŞİD’in Türkiye ile fiziksel bağını kesecek şekilde sınırın Suriye tarafını IŞİD’ten temizledi.

Peki, bunun karşılığında Obama tutumunu değiştirdi mi?

Şu bilgiyi aktarayım, sonra siz karar verin.

Ertesi gün, yani dün, 5 Eylül günü Obama’nın IŞİD’le mücadele koordinatörü Brett McGurk neredeydi biliyor musunuz?

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar