Üzerinden beş hafta geçtikten sonra 16 Nisan referandumunun ilk gereği dün, 21 Mayıs’ta yapıldı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı oldu.
Tasfiye başladı, sırada kabine ve belediyeler var
Üzerinden beş hafta geçtikten sonra 16 Nisan referandumunun ilk gereği dün, 21 Mayıs’ta yapıldı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı oldu. Bu yalnızca AK Parti’de...
Bu yalnızca AK Parti’de İkinci Erdoğan Dönemi olarak tanımlanmanın çok ötesinde anlamlar taşıyan bir gelişme.
İkinci Erdoğan Dönemi olduğu doğru, ancak referandumla gelen Anayasa değişiklerinin ilk somut uygulama adımı olan dünkü Genel Kurul, aynı zamanda Türkiye’deki sistem değişiminin ikinci aşamasının da tamamlandığını gösteriyor.
İlk adım yürütme yetkilerinin cumhurbaşkanı elinde toplanmasıydı, ikincisi de partili cumhurbaşkanı hedefinin gerçekleşmesi oldu. Sırada başbakanlığın kaldırılması ve 600 kişilik Meclis’in kurulması var, diğer uyum yasası adımlarının arasında.
Erdoğan dünkü konuşmasında bu sistem değişikliğin en önemli ayrıntılarından birisini net bir şekilde vurguladı: başbakanlığın kaldırılması ve parti başkanı olmaya izin çıkması sonucunda artık herhangi bir partinin iktidar olması için yüzde 50, artı 1 oy gerekecek.
Cumhurbaşkanı bunun koalisyon dönemlerini bitireceğini ve partilerin kendi ideolojileri ötesinde seçmen kitlesine ulaşmaya, dolayısıyla daha kapsayıcı, kucaklayıcı olmaya zorlayacağını söylüyor.
Ancak kapsayıcı ve kucaklayıcı yaklaşımı AK Parti’nin dün oylanıp kabul edilen yeni yönetim listesinde görmek, eski haline göre daha zor.