Terörle böyle mücadele edilmez

Beşiktaş-Bursaspor maçının seyircileri dağılmış, polisler toplanmaya başlamışken olmuş ilk patlama.Tam 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde İstanbul'un göbeğinde 38 can aldı bu...


Beşiktaş-Bursaspor maçının seyircileri dağılmış, polisler toplanmaya başlamışken olmuş ilk patlama.
Tam 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününde İstanbul'un göbeğinde 38 can aldı bu feci terör eylemi, bir kısmı ağır 160 yaralı bıraktı ardında.

Şeytanca plan şöyle imiş anlaşılan.

Süzer Plaza önündeki minibüs patlatıldıktan sonra, intihar bombacısı yardıma koşan kalabalık arasına karışacak, sırt çantasındaki bombayı patlatacak ve olabildiğince daha çok kişiyi katledecek. Ama polis Maçka Parkı çıkışında yaklaştığını fark edip 'dur' deyince kendisini erken patlatmış, ilk patlamadan 45 saniye sonra. Böylece kendisiyle birlikte etrafındaki 4 polis ve bir sivilin canına kıymış, yoksa belki çok daha feci sonuçlanmış olabilirdi katliam.

Başbakan Binali Yıldırım'ın büyük ihtimalle PKK demesinden bir kaç saat sonra PKK'nın gölge örgüt TAK katliamı üstlendi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan şehit polislerin cenaze töreninde teröristlerin döktüğü kanda boğulacağı, köklerinin kazınacağı türden sözleri tekrarladı. Son kırk yıldır halkın duymaktan usandığı, hiç bir sonuç da getirmediği için artık kanıksanan, itibar edilmeyen kalıplar olduğunu bile bile tekrarlıyor yetkililer bunları.

Bir de İçişleri Bakanı Soylu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığındaki acil güvenlik toplantısına girmeden önce kullandığı bir ifade var ki insanın nutku tutuluyor, zihni duruyor.

İçişleri Bakanı, hükümetin gündeminde şu anda öncelikle "intikam" bulunduğunu söyledi.

İntikam!

Soylu böylelikle 7 Haziran 2015 seçimi ardından sona eren diyalog süreci ardından AK Parti hükümetinin PKK'nın (ister Türkiye, ister Suriye olsun) terör eylemlerine karşılık vermek dışında bir hareket hattı olmadığı, bir stratejisi bulunmadığını mı söylemiş oldu? Muhtemelen öyle.

Soylu sabah saatlerinde de, adeta yaraya tuz basar gibi bir süredir PKK'nın İstanbul'da yeniden saldıracağı yolunda istihbaratları bulunduğunu söylemişti.

Siz "Öyleyse neden?" diye sormadan önce şunu da söyleyeyim: Daha o gün erken saatlerde İstanbul'da 40 bin kadar polisin katıldığı açıklanan bir "huzur" operasyonu düzenlemişti, İçişleri Bakanı Soylu'ya bağlı Emniyet.

İnsanın aklına o zaman teröristlerin nasıl olup da bir araca o kadar patlayıcıyı polisin, istihbaratın ruhu duymadan bir araca yükledikleri, nasıl olup da onu getirip yüksek güvenlikli bir bölgede, Dolmabahçe'deki Başbakanlık binası ve MİT bölge başkanlığına bir kilometre mesafede, dört büyük otelin (Ritz, Swiss, Hilton, Intercontinental) ortasında, onbinlerce seyircinin bulunduğu bir stadyumu korumakla görevli polislerin yanına getirip patlatabildiği sorusu geliyor.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar