Türkiye üzerine zor sorular
Son iki gündür Brüksel'de bir dizi toplantıya katıldım.Bu toplantılar Türkiye Demokrasi Platformu üyeleriyle Avrupalı siyasetçiler, AB yetkilileri, akademi, iş çevreleriyle düşünce kuruluşu temsilcilerini bir...
Son iki gündür Brüksel'de bir dizi toplantıya katıldım.
Bu toplantılar Türkiye Demokrasi Platformu üyeleriyle Avrupalı siyasetçiler, AB yetkilileri, akademi, iş çevreleriyle düşünce kuruluşu temsilcilerini bir araya getirdi.
Türkiye Demokrasi Platformu Kezban Hatemi'nin önayak olmasıyla meydana gelmiş bir sivil inisiyatif. İçinde akademi ve düşünce kuruluşu üyeleri, iş kuruluşu temsilcileri, dini azınlık üyeleri, gazeteciler ağırlıkta.
Brüksel bu platformun yurt dışında yapacağı bir dizi temasın ilk ayağı idi.
Bu ilk temasta, açıkçası heyet üyeleri gelecek tepkilere hazırlıklıydı. Çünkü özellikle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın siyaset üslubu ve çizgisine yönelen tepkilerin, Türkiye'yi dışlayıcı, hatta çok az da olsa, neredeyse darbenin def edilmesine hayıflacak düzeyde olduğu tahmin ediliyordu.
Endişe edildiği kadar kötü tepkiler gelmedi. Bunda Türkiye'nin başına 15 Temmuz'da aslında ne geldiğinin Avrupa'da yavaş yavaş anlaşılmaya başlamış olmasının payı var.
Yine de bazı yorumlar ve sorular, olağanüstü hal altındaki Türkiye'nin işinin hiç de kolay olmadığını gösteriyordu.
İşte bunlardan bazıları: