2. Abdülhamid denizciliğe düşmandı iftirasına Fransız tarihçi cevap veriyor
Derin Tarih dergisinin Eylül sayısında Sultan 2. Abdülhamid ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı beraberce kapağa çıkardık ya, bazı nifak mahfilleri bundan fena halde rahatsız oldu ve hemen düğmeye...
Derin Tarih dergisinin Eylül sayısında Sultan 2. Abdülhamid ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı beraberce kapağa çıkardık ya, bazı nifak mahfilleri bundan fena halde rahatsız oldu ve hemen düğmeye basıldı. Derken en az yüz yıllık bayat İttihatçı iftiralar sağanak gibi boşalmaya başladı. Tarihi silah olarak kullanarak cahilce saldıranların eşkalini vermeye gerek yok, zaten biliyorsunuz.
Pek çok iddia sıçratıldı ama ama bu yazımızda sultanın denizciliğe düşman olduğu iddiasını cevaplandırayım. Tersten soracağımız soru şu:
Peki cumhuriyetin kuruluş döneminde denizciliğe yeterince önem verilmiş miydi?
İşte devrin ünlü denizcilik uzmanı Abidin Daver'den Atatürk'ün ölümünün üzerinden henüz 10 ay geçmişken yaptığı o çarpıcı değerlendirme:
Dünya Savaşı öncesinde destroyer ve torpidobot filotillamız iyi kötü 25 adede yakındı. 1935 yılında ise bu sayı inanmayacaksınız belki ama sadece 4 (evet dört) tanedir!
Uzun lafın kısası: Ne varsa Osmanlı'da varmış!
İşte 1939 tarihli yazıdaki ilgili kısım:
“Donanmamızda seri kruvazör ve refakat gemisi hiç yoktur. (Refakat gemileri ticaret gemilerini denizaltı ve hava hücumlarına karşı müdafaa ederler.) Muhrip [destroyer] ve denizaltı gemisi itibariyle de fakiriz. Büyük Harb'e [Birinci Dünya Savaşı'na] girerken Midilli gibi bir kruvazörümüz vardı. [Osmanlı döneminde satın alınan] Barbaros, Turgut Reis, Hamidiye, Mecidiye henüz harb edebilecek halde idiler. Şimdi bunlardan yalnız Mecidiye ile mektep gemisi olan Hamidiye kalmıştır. O vakit muhrip ve torpidopot filotillamız bugünkü gibi 4 gemiden ibaret değildi. İyi kötü 25'e yakındı. Bir hayli de gambot ve motörbot vardı. Bunlardan batanlar ve çürüğe çıkanların