1 Mayıs bayramı: Alın teri ve beyin teri...
Resmen 130 yıl önce, 1889’da İşçi Bayramı olarak kutlanmaya başlanan 1 Mayıs, emeğin durumunun sorgulanmasını sağlaması bakımından da önem taşıyor...
Mesele sadece Emek de Dayanışma Günü olarak 1 Mayıs’ı kutlamak değil, aynı zamanda alın terinin ve beyin terinin gücünü, sorunlarını masaya yatırmak.
Öncelikle bu en büyük evrensel bayramı kutlayalım, ayrıntılara geçelim.
AKP iktidarı döneminde ülkedeki toplam gayrisafi milli hasıladan (GSMH) emeğin aldığı pay yarı yarıya düştü. 2002’de GSMH’nin yüzde 35’i maaş ve ücretti. Bir bakıma emeğin payı bu kadardı. 2018’de bu oran yüzde 18’e kadar düştü.
Bu dengesizlikte en büyük haksızlık emekliye yapılıyor. AKP, yıllar geçtikçe emeklilik bağlama oranı düşen tek ülke olarak Türkiye’yi başarılması zor bir rekorun sahibi yaptı. Örneğin 2000 yılından önce emekli olan işçi asgari 1800 lira maaş alırken 2000 yılından sonra emekli olana 1125 lira maaş bağlanıyor.
1 Mayıs sürecinde çalışanların en güncel ve ciddi sorunu ise kıdem tazminatı. Hükümet çalışanların bu hakkını fona bağlamak ve bireysel emeklilik sisteminin parçası haline getirmek istiyor.
***
Türkiye’de 70 yılı aşkın süredir işçi, 30 yıldır da memur sendikacılığı var. İşçilerin haklarını alabilmek için örgütlenmelerine iktidarlar hep “büyük tehlike” gözüyle baktılar.