Asıl deprem devlette!
İstanbul’daki 5.8’lik depremden sonra yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki, devletin yönetim katlarındaki fay hatları çok daha tehlikeli. Her türlü sarsıntıya gebe... Türkiye’nin deprem kuşakları...
İstanbul’daki 5.8’lik depremden sonra yaşananlar bir kez daha gösteriyor ki, devletin yönetim katlarındaki fay hatları çok daha tehlikeli. Her türlü sarsıntıya gebe...
Türkiye’nin deprem kuşakları üzerinde olduğu bir gerçek. Herkes bunu görüyor ama, kendisine bir şey olmayacakmış gibi düşünüyor.
AKP’nin ve genel başkanının umurunda olan tek şey var; iktidarını kaybetmemek!
Daha depremin olduğu gün, Erdoğan konuyla ilgili tüm yetkililerin bir arada olduğunu, alınan önlemlerin masaya yatırıldığını söylüyor, herkesin adını sayıyor, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun adını saymıyor. Belli ki daha ilk günden kafaya koymuşlar, İmamoğlu’nu yok saymak ve yıpratmak için depremi bile kullanacaklar.
Her türlü felakete önlem alınır ama, buna zor!
İmamoğlu, iktidarla didişerek siyaset yapmayı planlamış olsa, bu iddialar bir nebze taraftar bulabilir. Ancak İmamoğlu, Saray’dan bile randevu istemiş, verilmeyince nedenini sormuş bir kişi. İstanbul’da tüm tarafların katıldığı bir deprem toplantısına neden katılmasın!
***
Konunun özü, gerçeklerin konuşulmasını engellemek.
En yakın durumdan başlayalım; imar barışı neydi?
Hükümet hem halktan para toplamak hem de oy toplamak için 2018 başında “imar barışı” adı altında, kaçak yapılara af çıkardı. Haziran 2018 sonuna kadar süre tanındı, baktılar ki istedikleri kadar para toplanmıyor, süre uzatıldı. Olmadı, bir kez daha uzatıldı. 2019’da bir kez daha uzatıldı. Mart 2019’da Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yaptığı açıklamaya göre 10 milyon kişi, “Benim yaptığım bina kaçak” ya da “Sahip olduğum binaya kaçak bölümler ekledim” diye başvurdu. Bakanlık da, kaçak yapının durumuna göre salma yaptı.
Balkon kaçaksa 5 bin, ek oda kaçaksa 10 bin, binanın tüm...