Bayındırlı Yörük Ali’nin Özbekistan’a soğan seferi!
Kamyon şoförü bir arkadaşım var. Ben ona Yörük Ali derim, o da bana “başkan” diye hitap eder. Arama saatleri değişir; kamyon şoförünün saati mi olur? Babamın mesleği olduğu için, kamyon...
Kamyon şoförü bir arkadaşım var. Ben ona Yörük Ali derim, o da bana “başkan” diye hitap eder. Arama saatleri değişir; kamyon şoförünün saati mi olur? Babamın mesleği olduğu için, kamyon şoförlerine ayrıca sevgi saygı duyarım. Zor iştir.
Yörük Ali, çoğunlukla kamyoncu lokantalarında çevresi kalabalıkken arar. “Hoparlöre basıyorum” der, sonra sorusunu sorar. Bu, oradaki herkesin beni dinlemekte olduğu anlamına gelir.
Yörük Ali İzmir’in Bayındır ilçesinden. Küçük Menderes havzasında iş bulup kalmak ister ama, zor. Koşullar onu bazen Irak’a gönderiyor, Rusya’ya yük sardığı oluyor.
Geçen gün aradı, “Özbekistan seferinden dönüyorum” dedi. Hayırdır!
Çalıştığı TIR şirketi Özbekistan’dan soğan ithal etmiş, sarmış yükü Mersin’e getiriyor. İran üzerinden 3 bin 500 kilometre gidiş, aynı yoldan dönüş. Sınırlarda beklemek zorunda kalmış, 14 gün sürmüş.
***
Yörük Ali’nin seferi tarımımızın geldiği noktanın özetidir.
Türkçemizde soğanla ilgili deyimlerin, türkü sözlerinin çoğu soğanın kolay bulunan, ucuz bir besin olduğu üzerinedir.
Türkülerdedir, “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana...”
Atasözlerindedir, “Günde gelen soğan gibi, yılda gelen sultan gibi karşılanır...”
Günlük dildedir, “Soğan ekmek yerim, kimseye dilenmem...”
İşte o soğan yaban ellerden ithal ettiğimiz ürünler arasına katıldı. Yılbaşında soğan ithalatında iki aylığına yüzde 49’luk gümrüğün kaldırıldığı açıklanmıştı. 28 Şubat’ta dolan süre 31 Mart’a kadar uzatıldı. Doğal olarak hemen bir sektör oluşmuş, soğan ithalatçılarına rehb...