KAAN Togg mu? Karın tok mu?
Cumhuriyet. yazarı Mustafa Balbay bu hafta 'KAAN Togg mu? Karın tok mu?' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Önceki akşam kabine toplantısından sonra Erdoğan’ın ne diyeceği ayrıca merak konusuydu. İktidarın yarı ve tam resmi yayın organları şöyle bir haber yaymışlardı:
- Emekliye bayram ikramiyesi 10 bin liraya çıkabilir!
Erdoğan’ın böyle bir müjde verme olasılığı vardı. Sonuna kadar biz de dinledik ama ikramiye yerine Türkiye’nin ne kadar mükemmel yönetildiğine ilişkin güzel cümleler duyduk!
Konuşmayı yazanları kutlamak gerekir. Halkın önemli bir bölümünün aç olduğunu kabul eden ama asıl olan memlekettir tezini ince ince işleyen bir metin ortaya çıkarmışlar. Bu da bir sanat!
***
Geçen seçimde Türkiye’nin ilk elektrikli yerli otomobili Togg başlıca propaganda unsuruydu. Türkiye geçmişte de otomobil üretti. Yer yer başardı. Yollarda hâlâ kuşlardan sıradağlara kadar değişik Türkçe adlar taşıyan, Türkiye’de üretilen pek çok araç var.
Togg’u makam aracı olarak görememek bizi ayrıca üzüyor. İnsan göstere göstere binip “İşte bunu biz yaptık” demez mi?
Togg’un elektrik sisteminde meydana geldiği söylenen kimi arızaların çok kısa sürede giderileceğini düşünüyoruz. Bir de kullanırken klimayı falan çalıştırırsanız bir şarjda gideceği mesafe yarıya iniyormuş ama olsun.
Bu seçimde ise “ilk muharip uçak” olarak KAAN gündemde.
Türkiye uçak sanayisi ile Cumhuriyetle birlikte tanıştı. 1926 yılında Kayseri’deki uçak fabrikasının ürettiği uçaklar ihraç bile edilmişti.
1970’li yıllarda Kıbrıs sorunu Türkiye’nin eksikliklerini ortaya çıkardı. Türk Havacılık Uzay Sanayii (TUSAŞ) ve Askeri Elektronik Sanayi (ASELSAN) bu arayışın ürünü olarak kuruldu. ASELSAN alanında dünya 60’ıncısı.
Kötü komşu insanı ev sahibi yapar... ABD’nin F-35’lerin parasını alıp vermemesinin de yerli yapım gibi bir sonuç doğurmasını diliyoruz. KAAN’ın motorunun Amerikan olmasına çok da takılamamak gerek. Bir yerden başlandıysa yurtdışına kaçırmadığımız mühendislerimiz arkasını getirebilir.
***
Bir ülkenin kalkınmışlığı bütündür. Sadece bir alandaki değil, toplam gelişmişliği ile ölçülür. Savunma sanayisi, sağlık, eğitim, tarım, turizm, toplumsal refah, teknolojik gelişim hepsi kalkınma zincirinin halkalarıdır. Bu zinciri çekince hiçbir yerinden kopmaması gerekir. Koparsa o zincir işlevsizleşir.
Güncel örnekle anlatmak gerekirse savunma sanayisinde çok iyi olup toplumsal refahı açlık sınırına indirirseniz, o zincir kopar.
Büyüme ile gelişme karıştırılıyor.