Kutuplaşmadan kucaklaşmaya...
AKP iktidarı, içte ve dışta karşıtlık yaratma temelinde siyaset üreten bir dönem olarak anılacak. Öyle ki tam olarak kendine benzetemediği her devlet kurumunun hemen yanına benzerini koydu. İnsani yardım kuruluşunda...
AKP iktidarı, içte ve dışta karşıtlık yaratma temelinde siyaset üreten bir dönem olarak anılacak. Öyle ki tam olarak kendine benzetemediği her devlet kurumunun hemen yanına benzerini koydu. İnsani yardım kuruluşunda bile bunu yaptı.
Toplumda yarattığı karşıtlık ise önümüzdeki dönemin en önemli restorasyon konularından biri. İnançlara dayalı farklılıklardan mesleklere yönelik çatışmalara kadar gerilmedik yanımız kalmadı.
Erdoğan, bu yöntemi özellikle kendi tabanını bir arada tutmak için çok sık kullandı. Gezi Direnişi sırasında söylediği, “ben evdeki yüzde 50’yi zor tutuyorum” sözü takındığı tutumun tek cümleye indirgenmiş anlatımlarından biriydi.
Cumhurbaşkanlığına başbakanlıktan geçen Özal ve Demirel’in siyasi yaşamı“cumhurbaşkanlığı öncesi ve Köşk süreci” diye ikiye ayrılır. Zira o koltuğa oturan devletin başında olduğunu, tüm Türkiye’yi temsil ettiğini hep göz önünde tutar. Erdoğan ise tam tersini yaptı. Eline geçen gücün daha yükseğini düşünüp bunu tek adam yönetimine, yani başkanlık sistemine çevirmek istedi.