S-öğüt Ağacı!
İnsan baharı nerede karşılayacağını şaşırıyor. Ara ara sert esse de, çiçek kokusu taşıyan rüzgârda mı? Havada kelebek gibi uçuşan kuşların cıvıltısında...
İnsan baharı nerede karşılayacağını şaşırıyor.
Ara ara sert esse de, çiçek kokusu taşıyan rüzgârda mı?
Havada kelebek gibi uçuşan kuşların cıvıltısında mı?
Yalancı bahar gerçek bahar demeden mart ortasından sonra patlamaya başlayan erik ağaçlarının pembe beyaz çiçeklerinde mi?
Salkım söğütlerin ince ince sallanan dallarındaki yeşil çizgilerde mi?
Yaşadığımız günlerin getirdiği onca tatsız habere karşın, doğadaki canlanışı ihmal etmemeli insan. Aradığımız tüm çözümlerin kaynağında doğa vardır. Bakmasını, almasını bilene doğadaki her değişim insana bir şeyler öğretir.
İnsanın doğayla diyaloğunun anayasası şudur:
İnsan doğayı kendisine ait bir kullanım alanı olarak görmemeli, kendisini doğasının bir parçası saymalı.
Bunu başardığın an, iki güzel duyguyla iç içe olur: doğanın sonsuzluğunda bir zerre olmak, doğanın her şeyini içinde hissetmek.