Saraytay ve Can Atalay!
Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay bu hafta 'Saraytay ve Can Atalay!' başlıklı yazısını kaleme aldı.
Hukuku bir cendere haline getirip, çıkışı olmayan bir çukura çevirerek Can Atalay’ı esir tutmuş olmuyorsunuz.
Hukuku lime lime edip kullanılamaz hale getirmiş oluyorsunuz.
Hukuku bir yana bırakın kanun devleti bile değiliz, diyorsunuz.
Anayasa Mahkemesi kararına uymama kararı alarak bağımsız yargıyı temsil etmiş olmuyorsunuz.
Hukuktan bağımsız bir yargı haline gelmiş oluyorsunuz. B
u artık tuzun kokması değil, oksijenin yok olmasıdır.
Bir ülkede Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymama özgürlüğü varsa o ülkede hiçbir özgürlük güvence altında değildir.
Bir ülkede Anayasa Mahkemesi kararı yoruma açık hale geldiyse o ülkede hukuk her türlü saldırıya açık hale gelmiş demektir.
Can Atalay’la ilgili gelişmelere ilişkin yaptığımız hiçbir tanım durumu tam olarak ifade etmeye yetmiyor.
Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı o kadar açık, net ve yoruma kapalı ki yerel mahkemeye sadece kararı uygulamak kalıyor.
Belli ki AYM, en ufak bir boşluk olsa ona sığınacaklarını bildiği için kararı çok “anlaşılır” yazmış. Karar aynen şöyle: