Sığınmacılar anayasaya sığar mı?
Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay bu hafta 'Sığınmacılar anayasaya sığar mı?' başlıklı yazısını kaleme aldı.
2019 yılında kaleme aldığımız “Suriye Türkiye’ye Girdi-Göç Dalgası” başlıklı kitapta bir belgeye yer vermiştik.
Belgenin başlığı şuydu:
“Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planı.”
Başlığın altında da zamanlama yer alıyordu:
2018-2023!
İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’nce hazırlanıp uygulamaya konan, Cumhurbaşkanlığı’nın da himayesinde olan bu planın özünde şu vardı:
Toplumda fazla toz kaldırmadan Suriyelilerin Türkiye’ye uyumunu sağlamak!
Sağlıktan eğitime her alanda sürdürülecek çalışmaların merkezinde Diyanet İşleri Başkanlığı yer alıyordu.
Belgenin sekizinci sayfasından bir paragrafı aynen aktaralım:
“Uyum Strateji Belgesi ve Ulusal Eylem Planının ilk bileşeni olan toplumsal uyum; göçmenlerin kültürel, sosyal ve ekonomik olarak yaşadıkları topluma dahil edilerek ortak bir aidiyet hissi geliştirilebilmesi, kültürlerarası etkileşim, istişare, toplumsal diyalog çerçevesinde farklılıkların karşılıklı tanınması, saygının devam ettirilmesi ve bir arada yaşamalarının sağlanması olarak tanımlanmaktadır. Göçmenlerin sağlıklı bir şekilde kimliğinin tanınması, kısaca çeşitliliğin toplumsal kabulü toplumsal uyum için önemlidir. Ayrıca göçmenlerin toplumda kendi yetenek ve çalışmalarından dolayı takdir edilmesi ve faydalı bir birey olarak algılanması toplumsal uyum için önemli faktörlerdir.”
***
Aslında bir paragrafta her şeyi özetlemişler. 2019 sonbaharında bu belge zemininde sözünü ettiğimiz kitabı yayıma hazırlarken şöyle düşünmüştük: