Güvenini yitiren toplumda çözülme de kaçınılmazdır
Doğruluk ve dürüstlük iki kişi arasında bir birlikteliğin kurulmasından başlayarak en geniş çaplı toplumsal ilişkilere kadar her aşamada toplu yaşayışa geçişin ilk adımıdır. Verilen...
Doğruluk ve dürüstlük iki kişi arasında bir birlikteliğin kurulmasından başlayarak en geniş çaplı toplumsal ilişkilere kadar her aşamada toplu yaşayışa geçişin ilk adımıdır. Verilen haberin doğru olması, sözlerin yerine getirilmesi, anlaşmalara riayet edilmesi, kısaca insanlar arası ilişkilerin doğruluk ve dürüstlük üzerine kurulması toplumsal varlığın, huzur ve güvenliğin devamı için gerekli olan ahlâkî ödevlerdir. Güven duygusunun çözülmesi toplumsal çözülmeyi de kaçınılmaz kılar.
Sakın doğruluktan sapmayın! Çünkü doğruluk sizi üstün ahlâka ulaştırır, üstün ahlâk ise cennete götürür. Doğruluk ve dürüstlüğü ilke edinen kişi, neticede ‘sıddîk’ (doğruluğu karakter haline getirmiş Müslüman) vasfını kazanır. Yalandan da kaçının! Çünkü yalan insanı günahlara sürükler; günahlar ise cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye en sonunda Allah’ın katında kezzâb (yalancılığı karakter haline getirmiş kişi) diye yazılır.”
Peygamber efendimiz böyle buyurmuştur; çünkü insanlar birbirleriyle önce konuşarak iletişim kurarlar; önce konuşarak...