İslamofobiye Karşı ne yanlış, ne doğru?
Günümüzde radikal ve/veya Selefî “İslâmî” akımlar ve oluşumlar basitçe şöyle düşünüyorlar:“Cahiliye” denilen ilkel toplumu dünyanın en güçlü toplumlarından...
Günümüzde radikal ve/veya Selefî “İslâmî” akımlar ve oluşumlar basitçe şöyle düşünüyorlar:
“Cahiliye” denilen ilkel toplumu dünyanın en güçlü toplumlarından biri haline Kur’an getirdi. Öyleyse geriliğimizin nedeni Kur’an’dan kopuşumuzdur. Kur’an’la ümmetin arasına giren gelenek, yani geçmişte üretilen bilgiler, fikirler ve adına kültür dediğimiz tarihsel birikim, Kur’an’dan kopuşumuzun ve Batı karşısındaki yenilgimizin ana sebebidir.
Şu halde tarihî hafızamızı boşaltıp, önümüze Kur’an’ı koyar ve onun lafzı bize ne diyorsa onu yaparsak yaşadığımız krizlerden kurtuluruz. Küfre karşı zafere ulaşmanın tek yolu cihada sarılmaktır. Bu, Kur’an’ın yorumu değil, ta kendisi...
Aslında bu fikir yeni değil… Sistematik olarak Osmanlı yönetimine başkaldırı hareketini başlatan, Vahhâbîlik akımının öncüsü Muhammed Abdülvahhab tarafından 1700’lerde başlatılmış; daha sonra Muhammed Abduh, M. Reşid Rıza gibi Mısırlı “ıslahçılar” tarafından entelektüel düzeyde geliştirilmiştir. Daha yakın dönemlerde bu düşünce İhvân-ı Müslimîn’e bağlı düşünce ve aksiyon adamı Mısırlı Seyyid Kutub...