Kur’an’da kozmolojik-ahlâkî bir kavram: Mîzân
Sözlükte “terazi” anlamına gelen “mîzân” ve onun somut şekli olan geleneksel tartı aleti, birçok kültürde olduğu gibi Kur’ân-ı Kerîm’de ve ilhamını ondan alan İslam...
Sözlükte “terazi” anlamına gelen “mîzân” ve onun somut şekli olan geleneksel tartı aleti, birçok kültürde olduğu gibi Kur’ân-ı Kerîm’de ve ilhamını ondan alan İslam kültüründe de evrensel ahlâkî değerler olan adalet, doğruluk ve dürüstlüğün sembolü olarak kullanılır. Tefsir âlimleri, “mîzan” kelimesinin geçtiği ayetleri açıklarken sıklıkla “Adalet Allah’ın yeryüzündeki terazisidir” ifadesini kullanarak buna işaret etmişlerdir. Onun için Fahreddin er-Râzî, “Büyük Tefsir” (et-Tefsîru’l-Kebîr) diye de tanınan Mefâtîhu’l-Gayb’ında (Beyrut 1421/2000, XXIX, 81-82) “Terazide başka hiçbir alette bulunmayan bir adalet (manası) vardır” der. Kur’an’da mîzân kelimesi, ya doğrudan “adalet” anlamında veya adaletle ilişkili konulardan bahseden ayetlerde bu ilişkiyi ifade eden bir bağlamda kullanılır. Görebildiğimiz kadarıyla mîzân kelimesinin doğrudan “adalet” anlamında açıklandığı ayetler şunlardır:
“O Allah ki, Kitabı ve adaleti (mîzân)hakikat olarak indirmiştir (Şûrâ 42/17).
“Andolsun biz peygamberlerimizi açık kanıtlarla gönderdik ve insanların adaleti (el-kıst) ayakta...