Küresel bir sorun halini alan israf...
Dinimizin hepsi de ayetlere ve hadislere dayanan, görünüşte basit ama gerçekte son derece önemli bazı öğütleri var: “Abdest alırken suyu gereğinden fazla kullanmayın. Sofranız sade olsun. Tıka basa doymadan...
Dinimizin hepsi de ayetlere ve hadislere dayanan, görünüşte basit ama gerçekte son derece önemli bazı öğütleri var: “Abdest alırken suyu gereğinden fazla kullanmayın. Sofranız sade olsun. Tıka basa doymadan kaşığı bırakın. Giyiminiz, ev eşyanız sade olsun. Ne eli sıkı olun ne de saçıp savurun. Ya hayırlı konuşun ya da susun…” gibi. Bu öğütler ya da buyruklar şimdilerde küresel bir sorun halini almış bulunan israf hakkında bizi uyarmaktadır.
Ramazan’da israfın arttığına dair haberler okuyoruz. Müslüman toplumda bir Ramazan münasebetiyle israf konusunun gündem olması ne büyük çelişki! Sanki dinimiz “iftar ediniz” buyurmamış da “israf ediniz” buyurmuş! [Dünyada da durum farklı değil. İstatistiklere göre dünyada yenmeyen gıdalar, yetersiz beslenen 2 milyar insanın iki katından fazlasına yetecek boyutlara ulaşmış.]
Başka israflarımız da var. Esasen her nimetin gereksiz yere ve gerektiğinden daha fazla harcanması israftır. Peygamberimiz şöyle buyurmuştur:
“Âdemoğulları şu dört sorunun cevabını vermeden hesap yerinden...