‘Onun ahlakı Kur’an’dı’ (3)
Bundan önceki iki yazımın ilkinde Kur’ân-ı Kerîm’in Hz. Peygamber için kullandığı ‘yüce ahlâk’ nitelemesinin insan ilişkileri yönünden, ikincisinde risâlet ve tebliğ sorumluluğu yönünden ne ifade ettiğini açıklamaya çalışmıştım.
Bu yazımda ise aynı nitelemeyi Peygamberimizin insanlara örnek olması ve temsil sorumluluğu yönünden açıklamaya çalışacağım. Tarihte yeni yeni peygamberler gönderilmesinin başlıca amacı, yozlaşan toplumları veya bütün insanları inanç ve yaşayış yönünden gerçeklik ve iyilik çizgisinde dönüştürmekti. Peygamberleri eğitimci, düşünür vb. kişilerden ayıran en önemli özelliklerinden biri, onların vahiy yoluyla aldıkları inanç alanına ve pratik hayata dair kurtarıcı bilgileri tebliğ etme yanında, bunların anlaşılması ve uygulanması hususunda insanlara fiilen de model olma sorumluluğu taşımaları, bu sorumluluğu hakkıyla yerine getirmeleridir.