Vicdan ve tövbe
Hepimiz insanız; insan olmanın kaçınılmaz sonuçlarından biri de –Hz. Peygamber’in belirttiği gibi- hata yapmamız, günah işlememizdir. En büyük hata, hatasızlık iddiasıdır. Çünkü bu...
Hepimiz insanız; insan olmanın kaçınılmaz sonuçlarından biri de –Hz. Peygamber’in belirttiği gibi- hata yapmamız, günah işlememizdir. En büyük hata, hatasızlık iddiasıdır. Çünkü bu iddia bir kibir işaretidir. Kibrin en büyük zararı ise kişiye, kendisinin kusurlu olamayacağı, her yaptığının doğru olduğu kuruntusunu aşılaması ve sonuçta hata ve yanlışlarını görüp düzeltme erdemimden onu yoksun bırakmasıdır. O yüzdendir ki, Peygamberimizin, en küçük bir kibri bile, kulun cennete girmesini engelleyecek kadar tehlikeli bir günah saydığı rivayet edilir. Kusursuz insan şimdiye kadar görülmedi, şimdiden sonra da görülmeyecektir.
Dinî öğretiye göre günah, atamız Hz. Adem’in cennette yasağı çiğnemesiyle başlamış; oğlu Kabil’in haksız yere kardeşi Habil’i öldürmesiyle nesilden nesile devam etmiştir. Fakat öte yandan Kur’ân-ı Kerîm’de Adem ve eşinin hatalarını görüp kabul ettikleri, pişmanlık duyup tövbe ettikleri; keza Habil’in, kendisini ölümle tehdit eden Kabil’e el kaldırmayacağını söylediği ve öldürülmeyi göze alarak sözünde durduğu, Kabil’in de kardeşini öldürdüğüne pişman olduğu anlatılır. Bu bilgiler, insanın özünde...