Batı İslâm âlemine karşı haindir
İslâm’a ve Müslümanlara karşı savaşan harbi Hıristiyan ve Yahudilerin şekillendirdiği Batı, hainliğin öteki ismidir. İslâm topraklarında Batı’nın çıkarlarının...
İslâm’a ve Müslümanlara karşı savaşan harbi Hıristiyan ve Yahudilerin şekillendirdiği Batı, hainliğin öteki ismidir. İslâm topraklarında Batı’nın çıkarlarının gerçekleşmesi için çalışanları din ve ümmet haini ilan etmek, dine ve ümmete sadakat cümlesindendir. Rabbimiz uyarıyor: “Sen dinlerine uymadıkça, ne Yahudiler ve ne de Hıristiyanlar asla senden razı olmazlar. De ki: “Allah’ın yolu asıl doğru yoldur.” Sana gelen ilimden sonra, eğer onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, bilmiş ol ki, Allah’tan sana ne bir dost, ne bir yardımcı vardır.” (Bakara Sûresi/ 120) Bu âyet-i kerime; Yahudi ve Hıristiyanların Rasûlüllah (sav)’e ve O’nun ümmetine karşı olan hainliklerini haber vermektedir.
İslâm coğrafyasında birbirlerini öldüren Müslümanlar, Batının sihirli hurafeleriyle İslâm dinini anlamaya çalışanlardır. Batı, Müslümanların dinini onların aleyhine kullanıyor. Tahakkümü ve kendisini merkeze alma cüretkârlığıyla malûm ve meşhur olan Batı, her fırsatta İslâm dünyasının kendisinin gözleriyle, kelimeleriyle, kavramlarıyla İslâm’ı öğrenmelerini istemektedir. Çünkü İslâm’ı batının kelimeleriyle, kavramlarıyla öğrenmiş olan Müslümanların kölelikleri garantili ve daimi olur. Hayatta hürriyetin en büyük düşmanları, kendi köleliklerinden memnun olanlardır.
İslâm âleminde Müslümanlar arasında savaşın çıkması, Batı âleminin en büyük arzusudur. Müslümanların Batının karşısında zafer elde edebilmeleri için, İslâm dini ne diyorsa, neyi emrediyorsa onu yapmaları gerekir. Kendi dinlerinin gereğini yerine getiren Müslümanlar, Batı âleminin beynine indirilmiş birer darbedirler. Bir tek dinlerine tutunan ve dinlerini ikame ederek ayakta durmaya çalışan Müslümanların varlığı, Batı’nın yüreğini hoplatıyor.
Batıya karşı Müslümanların güçlenmesi için İslâm’ın sınırlarını aşan ve taşan bütün stratejiler, kölelik zincirinin halkalarından sayılırlar.Beşeri sistemlerden kaynaklanan problemleri İslâm adına, gayr-i İslâmî usullerle çözmek mümkün değildir. Modernizmin etkisinde kalan Müslümanlara, İmam-ı Gazali (Rh.a.)’nin şu tespitini hatırlatmakta fayda vardır: “Şeriat’a onun usulünün dışında yardım etmek isteyen kimsenin zararı, şeriat’a darbe vurmak isteyen kişinin zararından daha çoktur.” (Tehafutü’l Felasife/İmam-ı Gazali, Çeviren: Bekir Karlığa, Sh: 8, İst/ 1981)
İslâm âlemini, Müslümanları bırakıp Batıya ve Batılılara güvenenler için şüphe duyulmaz hezimetten. Haindir zevk alan Batı’ya hizmetten. Batı’ya hizmet eden asla kurtulamaz zilletten.