Cihadın terk edilmesiyle cinayetler çoğalır
Tuğyanın içimizdeki izleri, nefret vaizleridir. Öyle bir memleketteyiz ki; kimi nalına, kimi mıhına vuruyor. Sosyal adalet kaybolmuş kimi viranda, kimi köşkte oturuyor.
Zulüm ve zalimlerle birlikte zulme ve zalimlere seyirci olanları da bitirir bu nefret ve gurur. Mazlumların ahı engel dinlemez hayatın merkezine oturur.
“Sakın, Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Allah, onları ancak gözlerin dehşetle bakakalacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim Sûresi/ 42)
Tuğyankâr mütecavizlere karşı suskunluk, dinde çürümenin, imanda çözülmenin, amelde yozlaşmanın habercisidir. Hilafetin ilgasından sonra bu topraklarda olup bitenlere şahid olan şair Müslümanların “İman Öfkesi”ni sorguluyor:
“Sen ki, bir sapık ırza geçse nefret kusarsın;
Milletin ruh ırzına geçerler de susarsın!”