Halkın dediği değil, Hakk’ın dediği olur/1
Hak ile halkı karşı karşıya getirmek, felaketlerin en büyüğüdür. “Hakk’ın dediği değil, halkın dediği olur” iddiasında bulunmak, Allah’a meydan okumaktır. Hukukun...
Hak ile halkı karşı karşıya getirmek, felaketlerin en büyüğüdür. “Hakk’ın dediği değil, halkın dediği olur” iddiasında bulunmak, Allah’a meydan okumaktır. Hukukun üstünlüğüne değil, üstünlerin hukukuna inanmış olanlar, halkın hükmünü ve hâkimiyetini Allah’ın hükmünün ve hâkimiyetinin fevkine çıkaran, daha üstün gören demokrasi ile idare olunmayı İslâm ile idare olunmaya tercih edenlerdir. Mekkeli müşrikler de aynı şeyi yapıyorlar. Hayatları için Allah’ın hükmünü ve hâkimiyetini kâfi görmeyip yedek ilahlar ediniyorlardı.
Bilindiği gibi, Mekkeli müşrikler Allah’ı istedikleri gibi şartlandıramayacakları için Allah’ı Rabb kabul edemiyorlar. Her şeyi kendi arzularına ve kafalarına göre ayarlamak ve düzenlemek istedikleri, yani kendi kendilerine tapınmak istedikleri, şehvetlerine tapınmak istedikleri için hayatlarından Allah’ı diskalifiye etmek istiyorlar. “Tamam, ilâhlardan bir ilâh olarak Allah’ı da dinleyelim, meselâ hayatımızın ibadet bölümünde Allah olsun. Ama öteki bölümlerinde biraz nefes alabilmek için Allah’tan başkalarını da dinleyelim” diyorlar. Hâlbuki bu şirktir. Hayatı parçalamak ve hayatın...