İslâm için var olduk, Ümmeti Muhammed’e yar olduk
Allah’ın arzında hayatın orta noktasına âhireti, hedefine Allah’ın rızasını koyanlar, Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılma hususunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmazlar....
Allah’ın arzında hayatın orta noktasına âhireti, hedefine Allah’ın rızasını koyanlar, Allah’ın dinini yeryüzüne hâkim kılma hususunda hiçbir fedakârlıktan kaçınmazlar. Mesele İslâm’ın hâkimiyeti ise, ötesi teferruattır. Her türlü fedakârlık yapılır.
Müslüman olarak varlığımızı diplomamıza, doktoramıza, makamımıza, mevkiimize, rütbemize, ırkımıza armağan edemeyiz. Biz bunlar için var olmadık. Aksine bizim varlık sebebimiz, dinimiz İslâm’dır.
“(Ey Muhammed!) De ki: “Şüphesiz benim namazım da, diğer ibadetlerim de, yaşamam da, ölümüm de âlemlerin Rabbi Allah içindir.
O’nun hiçbir ortağı yoktur. İşte ben bununla emrolundum. Ben müslümanların ilkiyim.” (En’am suresi/162-163)
Dikkat edilirse, Rabbimiz bunu peygamberimize söylettiriyor. Peygamberimiz söylüyor, biz dinleyeceğiz, sonra biz söyleyeceğiz, kendimiz dinleyeceğiz, çevremize ilan edeceğiz. Ama önce bunu kendimiz dinleyeceğiz. İmanımızı tazelemek üzere, imanımızı Allah’a arz etmek üzere önce...