İslâm ümmetinin başı batıyla dertte
Asrımızda Batı, İslâm topraklarında kendine alan açmak için bahaneler icad etmenin peşindedir. Batı, yalancı ve talancıdır. Batı, İslâm âlemine karşı başlatmış olduğu...
Asrımızda Batı, İslâm topraklarında kendine alan açmak için bahaneler icad etmenin peşindedir. Batı, yalancı ve talancıdır. Batı, İslâm âlemine karşı başlatmış olduğu istilâ hareketlerinin insanlığın nezdinde kabul görmesi için Müslümanlardan terörist icad etmeye çalışıyor. Batının bilmediği ve de anlamadığı bir şey vardır. O da, Müslümanın asla terörist olamayacağıdır. Müslümandan mücahid/mücahide olur, ama terörist olmaz. Terörist olan da Müslüman kalmaz. Terörist kimdir? Terörist; batıl bir hedefi gerçekleştirmek için masum insanların kanlarını akıtandır.
Terörist; kendisine kutsal olarak belirlediği bir hedef uğruna binlerce masum insanı gözünü kırpmadan öldürme hakkını kendisinde görendir.
Batı medyası, terörist Yahudi ve Hıristiyanları masum göstermek için şeytani algı operasyonları yürütmektedir. Müslümanların emperyalist dile mahkûm olmaları, başlı başına bir felakettir. Batı, sömürgeci özelliğinin yanında inhisarcı, benmerkezci, kibirli ve ötekileştiricidir. Hakikat karşısında inhisarcı, hayata bakışta benmerkezci, insan ve toplum ilişkilerinde kibirli ve ötekileştiricidir. Batının bu özelliği firavunluğunun bir tezahürüdür. Batı, İslâm ümmetini Allah’sız, Vahiysiz, Rasûlsüz, Ahiretsiz, Haramsız-Helalsiz bir dünyayı kabullenmeye zorluyor. Bu noktadan bakıldığında İslâm ümmetinin batı ile başının ciddi manada dertte olduğu görülür. Rabbimiz uyarıyor:
“Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden herhangi bir gruba uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.” (Âl-i İmran Sûresi/100)
Batı, İslâm âlemini kendisi gibi gâvur ve katil yapmak istiyor. Batı dünyasında sıkça konuşulan İslâmofobi ve anti-İslâm, tarihsel temelleri ve uzun bir geçmişi olan bir vakıadır. İslâmofobi’nin tarihini, İslâm’ın doğduğu ve Hristiyanlıkla temasa geçtiği günlere kadar geri götürmek mümkündür. Müslümanlar olarak bütün camilerimizi yıksak, okuduğumuz kulluk kitabımız Kur’ân’ı yaksak dahi batı bizden razı olmaz. Batının bizden razı olması için tıpkı batı gibi gâvurlaşmamız ve fiilen olanların dinlerine tabi olmamız gerekir. Rabbimiz uyarıyor: