İslamî değerlere ve müesseselere saldırı
Tanzimat’tan bu yana İslâmî değerlere ve müesseselere karşı sistematik bir saldırı vardır ve bu saldırı bütün hızıyla devam etmektedir. Küfür tek millet olduğunu İslâmî...
Tanzimat’tan bu yana İslâmî değerlere ve müesseselere karşı sistematik bir saldırı vardır ve bu saldırı bütün hızıyla devam etmektedir. Küfür tek millet olduğunu İslâmî değerlere ve müesseselere saldırmada ortaya koymaktadır. İslâmî değerlere ve müesseselere saldırmada münkir ve müşrikler, Yahudi ve Hıristiyanlar müşterektirler. Kâfir kâfirliğini yapıyor da, Müslüman Müslümanlığını yapmıyor. Acı olan da bu!.
İslâmî değerlere ve müesseselere saldırmak, doğrudan doğruya İslâm’a saldırmaktır. Mesela hilafet İslâmî bir müessesedir. Hilafet aleyhtarlığı, İslâm aleyhtarlığıdır. Hilafet-i Raşide’nin yerine ve önüne geçirilen müesseseler bize İslâm düşmanlığını hatırlatırlar. Hilafetin ilgasını hükme bağlayan kongreler, konferanslar, İslâmî değerlere ve müesseselere karşı başlatılan savaşı sürekli kılmanın çabalarıdır.
Harbi ve mürted güçlerin İslâmî değerlere ve müesseselere saldırmalarının genel amacı, bir bütün olarak İslâm’ı ortadan kaldırmaktır. Bu noktadan bakıldığında görülecektir ki; Lozan, Türkiye’nin İslâm’ı yürürlükten kaldırdığına dair Batıya verdiği senedi. Batı, Lozan’da Hilafetin ilgasını hükme bağlamakla İslâm’ı kaldırmayı denedi!
Hedefe ulaşmak için masum insanları öldürmeyi caiz gören hiçbir kurumun, kuruluşun, sistemin, meşrebin ve medresenin İslâm ile alakası yoktur. İslâmî değerlerin ve müesseselerin amacı; insanlığı imha etmek değil, ihya etmektir.
“Bundan dolayı İsrailoğullarına (Kitap’ta) şunu yazdık: “Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır. Andolsun ki, onlara resûllerimiz apaçık deliller (mucize ve âyetler) getirdiler. Ama onlardan birçoğu bundan sonra da (hâlâ) yeryüzünde aşırı gitmektedir. “ (Maide Sûresi/32)
İslâm, bir insanın kurtuluşunu bir dünyanın kurtuluşu kadar mühim sayar. Gücünü Allah’ın hükmünden ve hâkimiyetinden alan hiçbir İslâmî müessese yoktur ki hedefi, maksadı insanlığa hizmet etmek olmasın. Dolayısıyla İslâmî değerlere ve müesseselere saldırmak, insanlığa saldırmaktır.