2019 manzarası eşliğinde İmamoğlu ve DEM senaryoları...
Yerel seçimin ve yerel seçimin kalbi olan İstanbul seçiminin konuşulacak tartışılacak onca konuya rağmen gelip DEM Parti meselesine dayanması siyasetin bir arpa boyu yol alamadığını gösteriyor. Siyaset kendi yol...
Yerel seçimin ve yerel seçimin kalbi olan İstanbul seçiminin konuşulacak tartışılacak onca konuya rağmen gelip DEM Parti meselesine dayanması siyasetin bir arpa boyu yol alamadığını gösteriyor. Siyaset kendi yol alamadığı gibi, her şeyi kendi ekseni etrafında döndürme hevesi ve imkanına sahip olduğundan toplumu da yolda bırakıyor.
2019 dejavusunu yaşıyoruz, buna da siyaset diyoruz. Hangi partinin hangisine biraz daha yakın veya uzak olduğu varsayımları İstanbul gibi bir şehrin gelecek beş yılını konuşmaktan nasıl daha önemli olabilir? Siyaset bu değil, güya siyasetle ilgili toplum olmak iddiası böyle bir kör döğüşü hiç değil.
Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu 2019’da kendi partisi CHP ile birlikte İyi Parti’nin tam desteği ve HDP’nin aday göstermeyerek açtığı alanın ürettiği katkı sayesinde seçilmişti. Bu bir sır değil, yanlış da değil. Aksine doğru olduğu aşikar bir strateji. Çünkü İmamoğlu, bu strateji sayesinde karşısına çıkartılan Binali Yıldırım gibi Ak Parti’nin olabilecek en güçlü adayını “iki kez” yenerek 25 yılın sonunda İstanbul’u kazanmayı başardı. Yani millet de bu tarzı iki kez onayladı.
Şimdi ise...