Aslında var olmayan bir dünyanın gelmeyen bayramı…
Hatırladığımız geçmişteki her bayram gibi bu seferki de acılı, tatsız ve “İslam dünyası”nın bir öncekine göre biraz daha geride kaldığı bir bayram oldu. Kutlu olsun elbette, mübarek...
Hatırladığımız geçmişteki her bayram gibi bu seferki de acılı, tatsız ve “İslam dünyası”nın bir öncekine göre biraz daha geride kaldığı bir bayram oldu. Kutlu olsun elbette, mübarek olsun. Bayram, Ramazan ayının hediyesidir, değerlidir. Her bayram gibi bugün de belki bir muhasebe, özeleştiri ve silkinme için umuttur. Herkese değilse de hiç olmazsa silkinmek isteyenlere...
Mesele de şu ki zamanın dünyaya dair hükmü bu coğrafyada daha sert ve acımasızdır. Çünkü İslam coğrafyası, zamana karşı dayanıksız ve insanoğlunun muazzam gelişmesine karşı da çok hazırlıksızdır. Kötülük, geri kalmışlık, hukuksuzluk, vahşet ve ikiyüzlülük bu yüzden en fazla İslam topraklarında hüküm sürüyor. Bırakın demokrasiyi, özgürlüğü; bildiğimiz kardeşlik hukukunun ve İslam ahlakının dahi esamesi okunmuyor. Baksanıza Cemal Kaşıkçı davasına… Kötülük, yalancılık, örtbas ve çok para nasıl kazandı! Adalet, vicdan, iman ve ahlak nasıl mağlup oldu?
Kim bilir sesi soluğu çıkamayan, sahipsiz ve kimsesiz kaç Cemalin hikayesi sabahtan akşama uçup gidiyor da kimse duymuyor.
Geçen bayramdan bugüne durumu daha iyi olan tek bir İslam halkı yoktur. Bu bayramdan sonrakine olacağına dair de emare...