Avrupa bizi sevmesin
İçeride ve dışarıda; yani sosyal kutuplaşma alanında ve dış politikada onarıcı ve ciddi bir mesaiye ihtiyacımız var. Bu yüzden bazı yargıları ve bilhassa da önyargıları gözden...
İçeride ve dışarıda; yani sosyal kutuplaşma alanında ve dış politikada onarıcı ve ciddi bir mesaiye ihtiyacımız var. Bu yüzden bazı yargıları ve bilhassa da önyargıları gözden geçirmemiz gerekiyor. Dünyada işler bizim kavramlarımızla yürümüyor. İçe kapanmak, yumrukları sıkmak ve herkesi potansiyel düşman görmek ne işimize yarıyor, ne de sonuç veriyor.
Türkiye’nin yerden göğe kadar haklı olduğu ve tartışmasız bir güvenlik meselesi durumundaki PKK’nın sınırımıza yakın faaliyetlerine karşı askeri müdahalesi sonrası yaşananlara bakalım. Hem ezeli müttefikimiz ABD hem de konjonktürel müttefikimiz Rusya aynı anda ve aynı ağızla Sincar operasyonuna karşı çıktı. Hiçbir önemli ve ciddi meselemizi yakın ilişki içinde bulunduğumuz ülkelere bile anlatamıyoruz ya da sistematik bir şekilde anlamazlıktan geliyorlar. PKK’nın Güneydoğu’da bazı merkezlerde açtığı hendekleri kapatmak için yapılan operasyonlara birkaç marjinal ses hariç kimse ses çıkarmıyordu. Aradan birkaç ay geçti şimdi bu sempati kayboldu.
Her ülke için ama özellikle Türkiye gibi uluslararası sistemin güçlü bir ortağı olan ülkeler için dış politika, hukuk ve demokrasi standartlarından beslenir. Bu basit ama güçlü kuralın önemini akıldan çıkarmayalım. En haklı olduğumuz ve canımızı yaktığı besbelli olan konularda bile yeterli desteği bulamıyorsak sebebini kızmadan, öfkelenmeden, samimiyetle araştırmalıyız.
MESELE SAYGI KAZANMAKAvrupa bizi sevmiyormuş, doğrudur ama bu sloganı kenara bırakalım artık. Biz Avrupa’yı ne kadar seviyorsak onlar da bizi o kadar seviyor. Bugün de böyledir,