Bahçeli bu kararı neden tek başına aldı
Erken seçim bir kez konuşulmaya başlanınca zihinlerde bütün hesapların bu ihtimale göre yapılması gibi kaçınılmaz bir etki yaratır. Kimi siyasi beklentilerle, kimi ekonomik gerekçelerle kimisi de sadece heyecan olsun...
Erken seçim bir kez konuşulmaya başlanınca zihinlerde bütün hesapların bu ihtimale göre yapılması gibi kaçınılmaz bir etki yaratır. Kimi siyasi beklentilerle, kimi ekonomik gerekçelerle kimisi de sadece heyecan olsun diye bu ihtimale kulak kesilir. Türkiye gibi sandığı çeşitli gerekçelerle sık gören ülkede bile seçimin her zaman cazibesi vardır. ‘Seçimlerden yorulduk’ diyenler bile bu cazibeden bir parça pay almaktan geri durumuzlar. *** Esasen, 16 Nisan referandumu üzerinden birkaç ay geçmeden bu ihtimal konuşulmaya başlanmıştı. Yeni sistemin; yani başkanlık modelinin tabiatı gereği aradaki belirsiz dönemin noktalanması ve her şeye sıfırdan başlanması gibi bir güçlü gerekçe de bu konuşmalara eşlik ediyordu. Bir yandan anayasa hükmü haline gelen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, öte yandan ilk seçimle ömrünü tamamlayacak olan parlamenter sistemin bir arada sürmesinin oluşturduğu kafa karışıklığına karşı seçime gidilerek uyumun sağlanması mantıksız bir öneri değildi. Ancak, zaten iş başında bulunan iktidar ile partili cumhurbaşkanının aynı partiden olması bu gerekçeyi zayıflatıyordu. Neticede başkanlık sistemi için en ideal yapı halihazırda zaten tahakkuk etmiş durumdadır. Cumhurbaşkanı koltuğundadır ve genel başkanı olduğu AK Parti de Meclis’te büyük çoğunluğa sahip haldedir.