Bir fikrin değil fikrin sonuna doğru
Bir uçtan bir uca gitmek kadar bir fikri değersizleştiren başka şey yoktur. En laf dinlemez Atatürk düşmanıyken birdenbire büyük hayrana dönüşmek gibi. Yahut da coşkuyla Avrupa Birliği’ni müdafaa ederken...
Bir uçtan bir uca gitmek kadar bir fikri değersizleştiren başka şey yoktur. En laf dinlemez Atatürk düşmanıyken birdenbire büyük hayrana dönüşmek gibi. Yahut da coşkuyla Avrupa Birliği’ni müdafaa ederken bir sabah uyanıp haçlı ittifakı bahsini açıp Brüksel’e lanet okumak gibi. Dün, tehlikeler gözüne sokulduğu halde, belanın gelmekte olduğuna dair apaçık ikazlara rağmen devir o devir deyip şuursuzca desteklediği FETÖ’yü bugün sadece foya meydana çıkmasın diye sabah akşam yine şuursuzca eleştirmek gibi… Misalleri saymaya kalksak sütunlar almaz. Hatta bir uçtan bir uca geçip sonra tekrar eski uca dönüşler de var ama bir kere yola çıktın mı zaten nerede duracağını kim bilebilir. Evvela milliyetçi, sonra anti-milliyetçi olup en nihayet geriye dönerek değil milliyetçiye ve hatta bronzdan bir ulusalcıya dönüşenler de vardır. Tıpkı, önce Rusyacı olup, uçak düşürüldükten sonra heyecanla Moskova’nın göbeğine Hak Yol İslam yazmaya hazırlanırken, yeni haberle tekrar Kalinka terennüm edenler gibi. Uçtan uca gitmekten daha yorucu olanı budur. Hangi uçta akşamlayıp hangisinde uyanacağını bilmemek… *** Yalpalamak asla fikir değildir; değişmek veya gerçeği anlamak da değildir. Fikir, prensip ve fikir namusu ister.