Duvarların arkasındaki dünya hayali
Homojenleşme, tek tipleşme, sadece aynı ırktan olma veya sadece aynı dinden, aynı mezhepten, aynı kültürden toplum yaratma çabası modern zamanların felaket habercisidir. Böylesi bir çaba gerçekçi...
Homojenleşme, tek tipleşme, sadece aynı ırktan olma veya sadece aynı dinden, aynı mezhepten, aynı kültürden toplum yaratma çabası modern zamanların felaket habercisidir. Böylesi bir çaba gerçekçi olmadığı gibi istikrarsızlaştırıcı ve hatta yıkıcıdır da. Bugün ABD’de yapılmaya çalışılan şeyin özeti de budur.
İnsanların ülkeden ülkeye göçmeleri, oralara yerleşmeleri ve zaman içinde yeni topraklarda asli unsur olmaya başlamaları ise ortak bir tecrübenin eseridir. Çoğunlukla göç ve yerleşmeler bir anda olmaz, uzun ve karşılıklı bir ilişkinin veya herkese açık fırsatların sonucudur. Mesela, Türkler’in Avrupa’ya işçi olarak gidip orada birkaç kuşaktan beri yaşamaları bunun en açık örneklerinden birisidir. Yıllar içinde ABD’ye yerleşen Hispaniklerin ve Müslümanların durumu da bu kategoriye girer.
***
Ya gittikleri ülkelerin ekonomisine katkı sağlamışlardır ya da o ülkenin kültürel çeşitlilik ve bir arada yaşama kalitesini artırmışlardır veyahut da ikisi birden… Ne kadar tek tipçi ve şoven olsanız da onyılları hatta yüzyılları bulan insanlık tecrübesini bir sabah kalkıp ortadan kaldıramazsınız. Yeni ABD yönetiminin yapmaya çalıştığı şey tam olarak bu olsa da sonucu her durumda hüsranla bitmeye mahkum bir girişimden başka anlam taşımamaktadır. Özellikle de kuruluşundan itibaren bir milletler karması olan Amerika’nın çeşitlilik