Gelecek nesillerin yargılayacağı günler
Tekrar edilen İstanbul seçimi gösterdi ki bir vesileyle peşpeşe iki seçim daha yapacak olsa ülkede birbirine saygısı olan kimse kalmayacak. Saygı, empati veya bir arada yaşamanın basit ve üzerinde...
Tekrar edilen İstanbul seçimi gösterdi ki bir vesileyle peşpeşe iki seçim daha yapacak olsa ülkede birbirine saygısı olan kimse kalmayacak. Saygı, empati veya bir arada yaşamanın basit ve üzerinde anlaşıldığını varsaydığımız kuralları şöyle dursun sadece siyaset adına sınır tanımayan anlayış toplumu değersizleştiriyor. Böyle yapmakla toplum siyasallaşmıyor, bilakis siyaset kontrolsüz bir rekabetin aracı haline geliyor. İyiye gidiş değildir bu… Ülkenin toplam kalitesini azaltan, insanların birbirine güvenini yok eden ve en nihayet herkese birden kaybettiren bir sarmala mahkum olmuş savruluyoruz. En doğru sözle yalanın ve çarpıtmanın aynı kıymette olduğu bir düzen düzen değildir. Yahut da sesi gür çıkanın bütün fikirleri bastırıp yıldırdığı bir düzen… *** Milli, manevi, kutsal cümle değerlerin araç haline geldiği, yapanın yanına kâr kaldığı bir zamana geldik dayandık, kurtulamıyoruz. Her kesim miras addettiği bir değeri sloganlaştırmış; ne başkasını yanaştırıyor ne hakkını veriyor. İşine yararsa sloganı haykırıyor, yaramazsa yeni slogan buluyor. Böyle bir tabloda ortak dayanışmadan ve kederde tasada kıvançta birlikte olmaktan bahsedilebilir. Ortak duygulara dair sözlerin hepsi palavradır… Menfaat zamanı, ödül vakti kural tanımaz iştahını açık edenler kavgasız zamanlarda birlik beraberlik edebiyatıyla ancak kendilerini kandırırlar.