Göçmen meselesinde naifliği bırakmanın z
Birleşmiş Milletler’e bağlı çalışan Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu (DESA)’nın rakamlarına göre geçtiğimiz yılın Eylül ayında Türkiye’de bulunan mülteci ve...
Birleşmiş Milletler’e bağlı çalışan Ekonomik ve Sosyal İşler Organizasyonu (DESA)’nın rakamlarına göre geçtiğimiz yılın Eylül ayında Türkiye’de bulunan mülteci ve göçmen sayısı 5 milyon 678 bini aşmıştı. Sadece İdlib’teki düzenli katliamın ardından rakamın şu anda nereye ulaştığını bilmiyoruz. Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere iktidar sözcülerinin kaygılı açıklamalarından anlaşılan o ki göçmen sayacı hızlı yükseliyor. Daha dün İçişleri Bakanı Soylu, “Tarihin en büyük göç dalgasıyla karşı karşıyayız” dedi. Bu ifade, mevcut sayısına ilaveten yeni dalgaları ifade ediyor olmalı ama mesela İran’ın sınırları açıp özellikle sayıları Afgan mültecilere çıkışı gösterdiği iddiası buna dahil mi, onu da bilmiyoruz. Washington Post gazetesinin iddiasına göre Trump’ın İran’a yönelik yaptırım politikalarının sonucunda ortaya çıkan sorunlu ekonomik problemler yeni bir göç hareketinin işaretini veriyor. Esasen işaretin de ötesine geçildi ve başlayan bir hareket var. İçişleri Bakanlığı kayıtlarına göre sadece resmi yollarla iltica başvurusunda bulunan Afganlılar’ın sayısı 2081’de 100 bin, 2019’de ise 184 bine ulaştı. Soylu’nun yeni açıklaması da şöyle: “Bu yıl 454 bin kaçak göçmen yakalandı, bunlardan 104 bin kişi kendi ülkelerine gönderildi. Yüzlerce insan Ege Denizi’nde boğulmaktan kurtuldu.