Hangi başkan hangi dil hangi siyaset?
Yarın yapılacak seçim önemlidir ve ilgili ilgisiz bütün aktörlerin seferber olarak sandığa ağırlık koyması önemi daha da artırdı. Son olarak Abdullah Öcalan’ın biraz garip yolla da olsa ulaştırdığı mektup bunun göstergesidir.
Bir seçimin; özellikle İstanbul’un başkanını belirleyecek bir yerel seçimin ilgilileri arasına Öcalan’ın dahil olması gariptir ama anlaşılan mektuba şaşılanlar bile yarın yapılacak seçimin taşıdığı kıymeti anlayabilmiş değildir. Öyle olmasa, iktidar için izahı sıkıntı olacak ve çok eleştirilecek işleme izin verilmezdi herhalde.
Bu mektup için lehte aleyhte söylenenleri tartışmaya şu dakikada gerek yok. Cumhur ittifakının “Bunda ne var, adamlar rekabet halinde” kabilinden normalleştirme çabası ya da millet ittifakının “Hani bize terörist diyordunuz, ne oldu” yollu dokundurmaları sayfalarca yazmaya değer ama en nihayet yarın sabah sandık başında karar verecek olan 10 milyonu aşkın İstanbullu’nun da olup bitene herkes kadar aklı erer... Mesajın doğrudan muhatabı olan Kürtlerin de aklı erer, Türklerin de… Son derece politize olmuş, kılı kırk yarmakta mahir bir seçmen kitlesi var ve uzun cümleler böyle durumlarda işe de yaramaz.